Akil Adamlar Kagider’de

Akil İnsanlar Komisyonu Marmara grubu üyelerinden Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit ve Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Başkanı Levent Korkut, İstanbul’da Kadın Girişimciler Derneği’nde (KAGİDER) düzenlenen toplantıya katıldı.501-260

Kagider’deki bu toplantıya ben ve birçok arkadaşım merakla, katıldık. Çoğumuz önce dinleyerek de,bir çok farklı çözüme ulaşılabileceğimizi bir kere daha keşfettik.Hepimizin çok sormak istediği anlamak istediği konu vardı. Toplantı bittiğinde sorularımız yanıtlanmıştı. Anlaşılan ise, çözüm ve öneriler, toplumun her noktasından gelecek tüm sorular cevaplar bir araya gelince çıkacaktı.

Toplantıda ilk sözü alan Deniz Ülke Arıboğan, “Bugün geldiğimiz noktada benim düşünceme göre aslında PKK’nın önce sınır dışına çekilmesi sonra silah bırakması sonra inşallah kendini lağvetmesine kadar gidecek olan bir süreç” dedi. Bu amaç için yola çıktıklarını ifade eden Arıboğan, her yerde önce Akil İnsan olmadıklarını  anlatmak zorunda kaldıklarını bu isimlendirmenin yanlış olduğunu anlattı ve şunları söyledi:

Sorun sadece PKK değil.

“İlk toplantıdan itibaren Türkiye’deki temel sorunun aslında PKK’yla tamamıyla açıklanamayacağını gördük.

Daha çok dinlemeye başladık.

Biz konuşmaya gittiğimiz yerlerde daha çok dinlemeye başladık. Heyet kendi formunun ne işe yaradığını toplantılarda yakaladı. Ne yapmalıydı heyet. Bir strateji verilmedi. Sayın başbakan, heyetle ilk toplantıyı yaptığında heyet üyelerinde bazıları şunu söyledi: ‘Biz herhangi bir siyasi partiye bağlı çalışmak istemeyiz. Biz siyasetle uğraşmıyoruz’ Sayın başbakan da aynen şunu söyledi; ‘Ben siyaset arzu etsem milyonlarca kayıtlı parti üyem var. Milletvekilim var, teşkilatlarım var. Bunu yapabilirim. Sizden istediğim farklı referanslarla aynı şeyi söylüyorsunuz. Kiminiz sanatçı duyarlılığıyla kiminiz uluslararası ilişkiler bakımından değerlendiriyorsunuz. Siz barışın yolunu takip ediyorsunuz. Oraya doğru gidelim diyorsunuz. Bunu demeye devam edin’ dedi.

Strateji yok, öneri yok, tamamen özgürsünüz

Hiçbir strateji yok. Önereceği birşey yok. Ne yaparsanız orada özgürsünüz. Bütün heyetlerde aynı yönelim söz konusu oldu. Birşeyler anlatmaktan ziyade birşeyler dinlemeye, rapor etmeye başladık. Tabanda müthiş bir hareket var. En son verilen destek yüzde 84; 50 küsürlerden buraya çıkmış bir hareket.                                                               Çözüme destek veren herkes barışı istiyor öbürü savaşı istiyor gibi birşey yok.”

Mezhepsel fayanslar hareketlenmeye başladı.

Arıboğan, “Türkiye’de mezhepsel fayanslar hareketlenmeye başladı. Bunu gözardı etmemek lazım. Önlemin, toplu olarak bütün fay hatlarının üzerinde bir beton etkisi yaratması gerekiyor yapacağınız yeni anayasa sadece bir fay hattını sağlamlaştırırsa öbürünün fay hatlarında enerji birikimleri olacak. Çok daha şiddetli deprem oluşturur. Çatışma psikolojisi içinde yaşayan insan psikolojisi çok farklı, tuhaf. Savaşı sorgulamayan barışı sorgulayamaz. Her yerde barışın konuşulması çok güzel ve gerekli. Çözümler de  kazan, kazan mantığı olmalı.Kürtler, Türkler,Romanlar  ne kazanacak değil, insan ne kazanacak ön planda olmalı.Yapılanlarla oluşturulan envanter, rapor tüm millete sunulacak. İlk defa toplum konuşuyor. Her yerde barışı konuşmak çok büyük bir farkındalık.”dedi.

Hülya Koçyiğit de konuşmasında “Sizleri dinlemek her zaman daha önemli. Çünkü gerçekten bu ülkede sadece ve sadece Kürtlerin sorunlarının olduğunu söylemek mümkün değil. Gerçekten toplumda gerçek barışla farklılıklarımıza rağmen birlikte huzurlu mutlu olacağız. Çocuklarımıza birbirleriyle oynarken darıldıklarında, kavga ettiklerinde  söylediğimiz gibi, barışın diyelim.”diye konuştu.

Yeni bir Demokratikleşme Sorunu

Levent Korkut ise sorunun yeni demokratikleşme  sorunu olduğunu belirterek “Evet şiddetle ilgili meselelerin ortadan kaldırılması lazım. Biz şiddetin minimum olduğu bir toplumsal yapı istiyorsak kendimizi yeni bir demokratik anlayışla şekillendirmek zorundayız. Toplumu katılımcı ve çoğulcu bir toplum haline getirmeliyiz. Aksi halde bütün önlemler geçiçi, bütün çabalar geçiçi çabalar olmaya mahkum gibi gözüküyor. Toplumda adalet eşitlik ve özgürlük talebi var..Silah bırakmak önemli ama yeterli değil.Anayasa süreci önemli, referandumla halkın önüne gelmeli,çoğulcu yeni anayasa oluşturmalı.Yakın ve orta gelecek planları yapılmalı.Sorunları toplamak ilk iş,sonra bunları anlatmak, duyarlı kılmak, ve sonraki işlemler çok önemli.Tavandan tabana değil, tabandan tavana gitmeli.Akil İnsanlar toplumsal uzlaşı arıyor. Çalışmaların sonunda sivil ayak STK ların ve uzmanları çalışması önemli” dedi.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s