Sahne Öncesi, Sonrası Virüsü

Kagider’liler olarak 12-13 Nisan’da  iki müthiş gün yaşadık, arkadaşlarımız BKM sahnesinde Kagider Akademi projesi için sahneye çıktılar, heyacanları sonsuzdu, biz de en az onlar kadar heyacanlıydık.Sonuç mükemmeldi, emeklere değdi. Çok mutluyuz, bu gün Milliyet de ki köşe yazısıyla, oyunda da başrol oyuncularından olan üyemiz  Defne Samyeli oyunu anlatmış ben de onun yazısını paylaştım.Sevgiler, sevgiler…

10002980_10152322373199781_1843091509762376693_n

SAHNE ÖNCESi, SONRASI, ViRÜSÜ

14.04.2014

MERCEK

“Sen ne diyorsun hocam? Biz iş dünyası içinde yükselebilmeyi başarmış kadınlarız… Bizim başarısız olacağımız bir iş yok!”
Böyle emindik KAGİDER’liler olarak tiyatroya heves ettiğimiz gün.
BKM
Genel Koordinatörü Celal Tak, iddialı grubumuza önce şöyle bir bakmış, sonra sahnede oyunculuğun başka hiçbir işe benzemediğini, orada iki laf bile etmenin ne zor olduğunu bizzat üzerimizde örnekler vererek göstermişti…

10154311_10151966773930974_941608636522383175_n

Ne günlerdi! Kimler yoktu ki aramızda… Hayatında bir topluluk karşısında kısa konuşma bile yapmayanlar… Doğası gereği çekingen olanlar… Yönetmene işini öğretmeye kalkanlar… Zor kadınlardık vesselam. Ama Celal Hoca bizi birkaç haftada muma çevirdi.
Hocamızı can kulağıyla dinleyip, bizden her beklediği performansı göstermek için çabaladığımız         6 ayın sonunda iki gece     üst üste, cumartesi-pazar     sahnedeydik.
* ‘Ben Bir Gün Kadınken’i sahnelemeden önce kulisteki halimiz görülmeye değerdi. Koca koca insanlar, bir yandan heyecandan ölüyoruz, bir yandan da yuvadaki çocuklar gibi     durmadan ve aynı anda konuşuyoruz.

ben_1_gun_kadinken_01

Konuşma demişken, adına büyük risk alıyoruz, zira ekibin yüzde 90’ı hastalıktan kırılıyor. Serumla, maskeyle bile gelenimiz vardı, düşünün.
*  Seyircimiz muhteşemdi. Öyle çok güldüler ki, biz de çok motive olduk sahne üzerinde. İki gecelik bilet/davetiye satışından ve sponsorlardan elde edilen gelirle hayırlı bir iş yapacağız. Online eğitim amacıyla kuracağımız KAGİDER Akademi, girişimci ruhu olan kadın-erkek herkesi iş hayatına hazırlayacak.
* Destekçilerimiz olmadan olmazdı. BKM’nin emeği büyük. Bir de sahnemizi gönüllü olarak bizlerle paylaşan profesyonel sanatçı arkadaşlarımız var. (Erkek rollerini onlar oynadı) Hakan Bilgin, Yavuz Pekman ve Caner Alkaya’nın katkısı da oyunumuzu yukarı taşıdı. Sağ olsunlar var olsunlar!
* Oyun bitip de, alkışların keyfini çıkardıktan sonra gece geç saatlere kadar konuşma trafiğimiz devam etti. Gripten sonra esas çok daha kalıcı olan sahne virüsü bulaşmıştı bir kere… Herkes “Bir şekilde sanat hayatımızı devam ettirmeliyiz!” duygusundaydı.
ben_1_gun_kadinken_02* Çok başarılı bir iş kadını olan Sanem Oktar’ın 20 yıl sonra sahneye dönüşü muhteşem oldu. Sanem, Ferhan Şensoy’un Ortaoyuncular’ından.     Sahnede o kadar iyiydi, performans sonrası öyle müthiş bir elektrik yayıyordu ki, bence bu hikaye böyle bitmez. İçindeki sanatçı bir daha hapsolur mu, bilmem.
* Uzun lafın kısası; çok emek verdik, harika bir ekiple çalıştık ve iyi bir iş yaptık. Umarım KAGİDER Akademi’yle de binlerce insanın hayatının değişmesine, yeni yönler kazanmasına katkımız olur.

İLİŞKİ

KIZ DOĞMAK ŞANS MI?

“Kadın olmak zor” diyen, biziz. Yani kadınlar.
Kimi erkeğe sorarsanız, hayat bize güzel.
‘Ben Bir Gün Kadınken’de benim canlandırdığım karakter Pelin, Kerim’le (Hakan Bilgin) evli.
Kerim oyunun başında kızlarının geleceğiyle ilgili kaygılarını belirtirken bir dolu laf ediyor. Ve “Bende şans olsa, anamın karnından kız doğardım!” diyor.
Öyle ya…  Kadın, okusa da okumasa da ‘hayırlı bir kısmet’ bulup evinin kadını oldu mu, hayatı nasılsa garanti. Kerim de kızı için bunu diliyor. “Okusun tabii, öğretmen falan olsun” diyor.

10154534_10152321846849781_1765678274514310875_n
Eve geliş gidiş saati belli olsun… ‘Kadın gibi kadın’ olsun… Kocası ona baksın, tüm ihtiyaçlarını karşılasın. Korusun kollasın. Evin patronu da haliyle o olsun.
Kerim tipinin ait olduğu belirli bir sosyo-ekonomik grup yok aslında. Eğitim, gelir düzeyi fark etmiyor, bu topraklardaki egemen kültür, erkeğin çoğunda böyle bir mental programlamaya yol açmış durumda.

10150594_10152313456781067_6000503087340726265_n
Buraya kadar söylediklerimde yeni ya da kafa karıştıran bir şey yok. Üzerinde düşünmemizi istediğim nokta, ‘kadınların’ birçoğunun da bu görüşte olması.
Erkek bana sahip çıksın, korusun, baksın, evde onun borusu ötsün.

10170910_10152422717708530_4760670644329317244_n
Diploma? Olsun. Duvara asarız. Ya da ‘kadın gibi kadın’ kalabileceğimiz bir iş yaparız.
Maddi-manevi her sorumluluğu erkek üstlenince, parayı veren düdüğü çalıyor. Birlikte yaşamanın ve kadının hangi sınırlar içinde çalışabileceğinin kurallarını koyan erkek oluyor.
Bir de, ‘erkek her sorumluluğu üstlensin ama ben her türlü özgür olmak da isterim’ciler var. ‘Her ihtiyacımı o karşılayacak ama bana karışmayacak’cılar. Azınlıktalar ama varlar. Onlar da başka bir yazının konusu olacak.

10153936_10152317901543433_1221064074163501388_n

Üzerinde düşünelim.
Görüşlerinizi bekliyorum. Kuliste bile kaç farklı yorum çıktı bu konuda, bakalım sizlerden ne gelecek?

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s