Moda’dan sonra Yeldeğirmeni de Kadıköy’ün en popüler bölgesi oluyor. Bunu Savaş Özbey Hürrriyet’teki haberi ve Emre Yunusoğlu’nun fotoğrafları ile çok güzel anlatmış. Siz de keşfetmek istersiniz belki diye; Bu güzel haberi ve yeni yerleri sizlerle de paylaşmak istedim.
http://www.mimdap.org/?p=168033
Canım, Uyandırmaya kıyamadım. Acilen çıkmam gerek, bugün birlikte olamayacağız. Baktım, elinden Daudet’nin ‘Değirmenimden Mektuplar’ını düşürmüyorsun… Ben de kalktım, sana kendi mektuplarımı yazdım. Yeldeğirmeni’nden… Küçük bir rehber… Karaköy’ü sevdin ya buraya da bayılacaksın: Şirin kafeler, sanat atölyeleri, butik dükkanlar, barlar, sanatçılar, tasarımcılar, gençler, üniversiteliler… Müstakbel Karaköy! Kadıköy’de, sana bir vapur mesafesinde. Tavsiyelerimi tek tek uygula, günün güzel geçsin, aklından beni çıkarma.
Kahvaltını Garda Kafe’de yap. Seversin. Sahra Hanım trenleri çok sevdiği için burayı Haydarpaşa Garı gibi dekore etmiş. Merak etme granola var. Hem de 6 lira.
Sağda solda boydan boya grafitiyle boyanmış binalar göreceksin. Şaşırma.
Mustafa Bey’in resim atölyesini mutlaka gez. Kapı kapalıysa zile bas. Hem çok hoşsohbet bir adam hem de harika figüratif tablolaları var.
Agarapatı Leather’da Enes Usta kişiye özel muhteşem çantalar yapıyor. Bir uğra, aklına yatarsa sipariş et. 48 saatte hazır ediyor. Ben uğrar alırım sonra.
Öğle yemeğini mutlaka Zip Pizza’da ye. Dilimi 6 liraya közde patlıcanlı yapıyorlar, parmaklarını yersin.
“Yok elde yiyerek dolaşayım” dersen, hemen Yeldeğirmeni Sandviççi’sinden vegan sandviç yaptır. Topu topu 3 metrekarelik bir yer ama altı çeşit sos var. Bezelyeli, dereotlu sos harika!
Sandık kutu delilisisin ya… Mehmet Abi’nin eskici/sandıkçı dükkânına mutlaka bir göz at.
Kuzgun Çizgiroman Evi’nde İngilizce, Fransızca, İtalyanca hatta Japonca çizgiromanlar var.
Recep, üniversite üçüncü sınıf resim öğrencisi ama şimdiden atölye açmış kendisine. Üzerinde en son çalıştığı Michael Jackson’lu tabloya bayılacaksın.
Akşamüstü, etrafı seyretmek, gelip geçene bakmak için meydandaki karşılıklı iki kafe harika. Sağdakinin adı Cafe Mu. Karamel latte macciato’ları çok güzel.
Yeldeğirmeni Sanat aslında bir kilise. Denk getirebilirsen, saat 18.00’de Çocuk Korosu konseri var. Karşısındaki çocuk parkının adı Ali İsmail Korkmaz Parkı. Hatırladın mı? ‘Gezi dönemi’ Eskişehir’de dövülerek öldürülen çocuk…
Sanat merkezinden çıkınca yandaki Eya Kafe’de soluklan. Sahibi Kıvanç Bey harika ev yapımı limonata yapıyor. Boş yere sorma, tarifini vermiyor…
Burası işgal binası. Kolektifler el koymuş, sanat etkinliği de yapıyorlar, fakirlere yardım da. Dost canlısı insanlar çekinme gir, gez.
35 yıllık bu tarihi simitçiye uğra, eve 6-7 tane çekirdekli simit al.
Akşamları bütün ahali Ahbap Bar’da toplanıyor. Dönüşe geçmeden önce uğra, bir White Russian kokteyli iç. Çok oyalanma, kıskanıyorum.
Ali İsmail Korkmaz Parkı…
Köşe kafeleri, vejeteryan yemek yerleri…