Paros ve Antiparos ile ilgili okuduklarımız Kiklad adalarının içinde Naksoz’a göre daha şık, Mikanos’a göre daha rafine olanı idi…Özellikle İtalyanların tercih ettiği, Hollywood yıldızlarının evler alıp yaşadığı adalar olduğu idi…Otelimizi yine şehir merkezine en yakın koy Livadia da seçtik. Şehir merkezi Pairiki yürüyerek gidilebilir konumda idi, ama çok yakın değildi…Panoroma Hotel deniz manzaralı, havuzlu bir oteldi.. Plaja gitmek yürüyerek on dakika sürüyordu…Güzel bir ekip vardı…Sonradan otel sahibi olduğunu öğrendiğimiz, mutfakdaki özel siparişleri yapan genç ve çok sevimli delikanlı Georgios ile sohbet ederken öğrendik ki onun da Türkiye’den çok yakın arkadaşı, benim arkadaşımın oğluymuş… Londra’da beraber okumuşlar..Bunu son günü öğrendik, ama çok yakın dostluk ve memnuniyetle otellerinden ayrıldık..
Paros Mikanos’a çok yakın adalardan..Biz de Mikanos’dan feribotla önce Naksoz’a geçtik, sonra da Paros’a… Paros da iken de bir günümüzü de Antiparos’da geçirdik..Antiparos’a her 15 dakikada bir feribotlar var…Paros’a gitmeden otelimizi ayırmadan uzun uzun seyahat bloglarını okumuştum.. Özellikle Yolculuk Terapisini.. Artık internet sayesinde gizli bir şey yok…Adanın her köşesini, özelliklerini, yapılacakları, yenecekleri bilerek yola çıktık…Otelimiz tam tahmin ettiğimiz, fotoğraflarda gördüğümüz gibi idi…İlk günü yolculuk ve otele yerleşme ve otelin çevresini tanımaya ayırdık.
Akşam otele danışarak Livadia sahilindeki güzel restoranları keşfettik..yürüyerek gittiğimiz sahilde gün batımını da yaptık.. Fotoğraflar çektik..Minik sahil turu yaptık..Akşam yemeğimizi de sahilin en güzel yerinde güzel ışıkları, çekiciliği en fazla olan restoranda Kali Oreki’de yedik. Daha sonra gidip beğendiğimiz diğer taverna ise, yine deniz kenarında Apostolis oldu. Gündüz de Livadia plajlarından severek denize girdik..Adalar hep püfür, püfür serin..yaz günleri için ideal sıcaklıkta..Bu özellikleri hep en çok hoşumuza giden tarafları oldu.. Denizleri koyları hep çok güzel, çok temiz..otelleri çok temiz, hizmet anlayışı süper..Yemekler bizim ağız lezzetimize çok uygun,çok keyifli, ve de en güzeli huzurlular.. Gerçekten de Türkiye ye göre fiyatlar çok uygun..Para birimi euro olmasına rağmen, oteller de yemekler de çok daha makul…Paros rafine ve şık bir ada olmasına ve diğer adalara göre daha pahalı olmasına rağmen, bizim fiyatların çoğu zaman altında idi…
Paros’da da şehir merkezi yani Pairika limanda, hareketli, tarihi ve şık dokusuyla, daracık sokakları, aralara serpiştirilmiş minicik meydanları, kafeleri, tavernaları mağazalarıyla çok hoşumuza gitti. Yaz mevsiminde olduğumuz için özellikle akşam saatleri yavaş yavaş ışıklar yanmaya başladığında her köşesi başka büyüleyici ve çekici oldu…Yine limandan içerilere, hem gezdik, hem gönüllü kaybolduk, hem keşifler yaptık..
Yemeğimizi de önerilenlerin dışında, çok hoşumuza giden bir mini meydanın ortasında çok çekici, sevimi bir restoran da Dionysos‘da yedik… Yediklerimiz, bulunduğumuz yer, çevremizdekiler, çalışanlar inanılmaz keyif verdi..
Anlatılanlardan en çok görmek istediğimiz yerlerin başında Noussa vardı.. Bir günümüzü Noussa’ya ayırdık. Hakikaten anlatılanlar kadar şık ve hoş minik bir ada kasabası bulduk…Çok beğendik çok sevdik.. Büyülendik.. Siesta vakti gittiğimizde boş hali de muhteşemdi, akşam üstü insanlar doldurmaya başlayınca da…Önce Limanda çok güzel bir kafede kahvelerimizi içtik.. Özellikle gidelim diye tasarladığımız yemekleri ile ünlü restoran Yemeni‘de malesef yer bulamadık…
Ama olsun Noussa’nın günbatımının en güzel seyredilen yeri Barborossa‘da yer bulduk, ve yemeğimizi yerken harika fotoğraflar çektik…Yemeni’yi de keşfetmiş olduk…Noussa da çok şık mağazalar var…Tam bir alışveriş cenneti..
Bir günümüzü yine arabayla ünlü köyleri ve koyları gezerek geçirdik… Lefkes çok güzel bir tepe köyü..
Marpissa, Marmara, Prodromos gezdiğimiz diğer güzel köyler…Piso Livadi şık bir sahil köyü…
Aliki koyunda güzel keyifli vakit geçirdik.. Sonra da arabayla Antiparos‘a geçtik.. Antiparos’un da çok güzel koyları, ünlü plajları tavernaları var.. Yine elimizdeki bilgilerle önce dolaştık.. Sonra çok güzel bir koydan denize girdik..
Evet bu sefer plajdan değil, yol üzerindeki hepsi birbirinden güzel koylardan birinde denize girdik.. Adalarda bakir koylarda denize girmek olmazsa olmazlardan…Şemsiyemiz de harika bir ağaç oldu, tabii…Sonra yine koylarda en beğendiğimiz Despotiko cafe’de akşam üstü keyfi yapıp, Antiparos’un sevimli şık ada merkezine geldik.. Çeşitli, şık mağazaların restoranların, kafelerin bulunduğu cadde ve limanda önce dolaştık, sonra da gönül sesimiz bizi çok sevimli bir İtalyan restorana Mapiapita‘ya çekti…Tercihimiz de deniz mahsüllü ve pestolu makarnalar oldu…
Paros ve Antiparos’u çok severek keşfettik, iyi vakit geçirdik…Kendimizi evimizde gibi hissettiren otelimizi ve tüm ekibi çok sevdik..Sevgili Panoroma oteli tüm ekibine burada tekrar tekrar teşekkürler..