Prens’le Sahildeydik.

Prensimle her hafta buluştuğumuz da, beni yeni öğrendikleriyle çok şaşırtıyor. Yine müzik, yine latin tutkumuz ağır basıyor. Klüpte babasının arkadaşları ile karşılaşınca bambaşka bir çocuk oluyor, onlara ben burayı çok iyi bilirim, burası benden sorulur edasıyla gayet havalı davranıyor.Konuşmaları,her seferinde  çok daha detay içeriyor, sanki daha üç yaşında bile olmayan o değil, gibi, neler biliyor, neler anlatıyor.Her hafta kullandığı kelimeler süratle artıyor, ve hepsini çok doğru kullanıyor.Artık o benim en iyi arkadaşım, beraber müzik dinlemeye bayılıyoruz.Yeni tiyatrolara, showlara gitmek istiyoruz. Bu hafta sonu deniz kenarında, denize, güneşe alışmaya çalıştık.Henüz denize girmedi ama,parmak arası terliklerini giydi,öğle yemeğinden sonra   şemsiyenin altında şezlongda sohbet ederken uykum geldi, dedi.Denizden gelen tatlı esinti ile çok rahat ve keyifli uyudu. Ben de o yanımda  uyurken, hem onu, hem denizi tekneleri, yelkenlileri, etrafı  seyrettim.Hem kitabımı okudum. Bu haftanın en esprili anlarını da yemekten önce yaşadık.Aslan, öğle yemeği için  her zamankinden biraz daha önce acıktı,  deniz havası acıktırdı, herhalde.Masamıza oturduk, siparişlerimizi verdik, ama o çok acıkmıştı. Önce çatal bıçakla protesto yaptı. Fazla gürültü oluyor, deyince kağıt peçeteleri yiyecekmiş gibi tatlı bir tehdit show sundu. O da olmayınca biraz tuz ve karabiberlerle oynadık vakit geçirdik. Sonra biraz su içtik. Biraz haftanın şarkılarını  söyledik.

http://www.youtube.com/watch?v=_1VruwyuSsU&feature=relate

Mosa mosa asi voce me mata yı artık bayağı bayağı söylüyoruz.

Biraz yemekten sonra yapacaklarımızı konuştuk. Biraz da şakacıktan yer gibi yaptık, Sonunda bolonez soslu penne makarnamız geldi, soğumasını bekleyemedik, yoğurtla soğuttuk ve tabi her zaman baby baby yerken bu sefer biraz büyük büyük yemeye başladık.

Deniz kenarında ki keyifli uykudan sonra biraz müzik dinledik, biraz çadır yapıp oynadık, plajı boydan boya gezdik, yeni tespitler yaptık. Sonra evimize doğru yola çıktık. Ev de ferrarilerimizle oynadık, çay saati keyfi yaptık, büyükanne ile sohbet ettik, biraz televizyon seyrettik. Yeni latin şarkılar keşfettik. Akşam beraber yemek hazırlığı  yaptık. Yemek sonrası,her zamanki gibi, annesini babasını özlediği için artık evine gitmenin heyacanını yaşamaya başladı. Akşam eve dönüş kısmı , günün en güzel geçen bölümü. Arabada en sevdiğimiz latin parçaları dinliyoruz. Ben bütün latin CD lerimi çıkardım,onları dinlerken biraz da hep beraber şarkıları söylemeye çalışıyoruz. Bana da latin müzik hep süper enerji kaynağı olduğu için müthiş bir uyum içindeyiz. Oturduğumuz yerden müziğin ritmine de uymaya çalışıyoruz, yol çok keyifli geçiyor.Bu arada yoldaki tüm arabaların markalarını da söylemeyi sürdürüyoruz.Eve yaklaştıkça da annesi, babası için yaptığımız şarkı uyarlamalarını tekrarlıyoruz.İner inmez onlara yeni öğrendiği şarkıları söyleyeceği için çok daha heyacanlı , mutlu ve  sonunda  bizi terkediyor. Onu evine bıraktıktan sonra biz hep aklımızdan çıkmayan görüntüler , seslerle bir hafta sonrasının hayalini kurmaya başlıyoruz…..

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s