Ersin Pamuksüzer ile…

Life-Co’ların  kurucusu Ersin Pamuksüzer’in çok ilginç bir girişimcilik hikayesi var. 2015’de yapmayı planladığı yurt dışı çalışmaları var. Önce Sibel Arna’nın güzel röportajı sonra da son haberlerle sizlerle paylaşmak istedim. Keyifli okumalar iyi hafta sonları, sevgiler…

Genel Müdür’ün hayatı nasıl saflaştı. Sibel ARNAGenel Müdür’ün hayatı nasıl saflaştıHayatının büyük bir bölümünü iş hayatının çetin yollarında geçirmiş biri nasıl olur da kendini sağlıklı beslenmeye, detoksa, çiğ yemeklere adar. Ersin Pamuksüzer’den bahsediyorum. Yıllarca Ericsson’ın genel müdürlüğünü yaptı. Turkcell’in Yönetim Kurulu üyesiydi. 2002’de işi gücü bıraktı, iyi yaşamak üzerine kafa yormaya başladı.18 kilo verdi ve yeni bir iş edindi. The Life Co adında bir yaşam destek şirketi kurdu. Detoksla başladı, vitamin ihraç etti, konuyla ilgili kitapları Türkçe’ye çevirdi, burun temizleyicisi, dil sıyırıcı bile sattı. Son olarak bir çiğ yemek restoranı açtı. İstanbul Asmalımescit’teki mekanın adı Saf. Peki Ersin Pamuksüzer’in hayatı nasıl bu kadar saflaştı?Yıl 2002. Ersin Pamuksüzer, “bu hayatta istediğim ne varsa yaptım galiba” diye düşünür ve Ericsson’ın genel müdürlüğünü bırakır, Turkcell’in yönetim kurulu üyeliğinden ayrılır. Dinlenmeye, yenilenmeye ihtiyacı vardır. Bir arkadaşı hayatında hiç duymadığı bir kelimeyi zikreder: Detoks. Onun önerisiyle Tayland körfezinin içindeki Koh Samui Adası’na gider. SPA Samui’de detoksla tanışır.Bu merkezde kendiyle ve yaşamla ilgili birtakım enteresan şeyler keşfeder. Su niye içilir, hangi yemek ne işe yarar, zihin nasıl çalışır, vücudun esnekliği nedir, duygusal zeka nedir gibi… Aydınlanır! Geri kalan yaşamında bu işlerle daha fazla ilgilenmeye ise yedi gün boyunca hiç katı yiyecek yemediğinde karar verir. Ağzına lokma koymamıştır ama aç değildir. Enerjisi azalmamıştır, durum tam tersidir. Bugüne kadar yaptığı performansa dayalı sporları bir kenara bırakır, yoga, plates gibi sporlara yönelir. Bir kere detoksa gitmek yetmez.Hemen hemen her ay bir haftasını bu tip işlere ayırır. İnsanın bir yere kapanıp yalnızca içini dinlediği meditasyon kamplarına da katılır, gidip bağırsak temizleme operasyonları da yaptırır, enerji transferini de öğrenir. Hiç boş çıkmaz. “Ben o kadar boştum ki, gittiğim her merkez bana bir şeyler kattı” der.Yıl 2005. 60-70 kişilik gruplarla değişik merkezlere gidip, gelmektedirler. Sonunda “Yahu biz bunu Türkiye’de yapalım, gidip gelmeyelim” diye düşünür, Bodrum’da “Detoks Turkey”i açar. Ama yalnızca detoksla olmayacağı kesindir. “Nasıl iyi yaşanır”ı iş kolu yapar. “Yeni bir yaşam reçetesi” sloganıyla “The LifeCo”yu kurar. Kitaplar yayınlarlar, vitaminler ihraç ederler, Himalaya dağlarının Karakurum bölgesinde elde edilen, dünyada bulunan toplam 92 elementten 84’ünü içeren Himalaya tuzunu getirirler, kurdukları internet sitesinden dil sıyırıcı, burun temizleyici satarlar.
/_newsimages/3150467.jpg
Ancak detoks bir haftadır, geriye 51 koca hafta kalır. İnsanlara farklı deneyimler yaşatmak şarttır. Saf Restaurant böyle doğar. “2004 yılında New York’ta bir restoranda yediğim yemek ciddi şekilde hayatımı değiştirdi. O güne kadar akşam yemek yediğim zaman mümkünü yok rahat uyuyamıyordum. İlk defa o yemekten sonra rahatlıkla uyudum. Seyahatim boyunca dört gün üst üste aynı restoranda yedim. Bütün mönüyü test ettim ve bu işi yapmaya karar verdim. Lokantanın sahibiyle görüştüm, ortaklığa niyetlendik. O ilk ortak şubenin Amerika’da ben ise Türkiye’de açılmasını istediğim için ayrıldık.”Ersin Pamuksüzer bu noktada yeni bir işbirlikçisi arar ve Chad Sarno ile tanışır. Sarno kendini şöyle anlatan biridir: “Lokantaları olan kalabalık bir İtalyan ailesinden geliyorum. Yemeğe olan tutkum, özellikle de İtalyan mutfağı, ailemle başladı ve devam etti. Çok küçük yaşlardan beri astımla boğuşurken bir aile dostumuz süt ürünlerini kesersem astımdan kurtulacağımı söyledi ve gerçekten de süt ürünlerini diyetimden çıkarttıktan sonra bu rahatsızlığım kalmadı. Vejetaryen mutfağıyla böyle tanıştım. Yememeniz gereken birçok şey varken kendinize elinizdeki malzemelerle zengin mönüler yaratmak zorunda kalıyorsunuz. Ben de zamanla sebzelerden zengin bir mönü yarattım.”FELSEFE: YÜZDE 75-25Ersin Pamuksüzer, bir yaşam tarzı destek şirketi olan LifeCO’cuların yaşam felsefesinin yüzde 75, yüzde 25 üzerine kurulu olduğunu söylüyor. Yani yaşantılarının en az yüzde 75’inde daha sağlıklı seçenekleri tercih ediyorlar. Geri kalan yüzde 25’inde de normal yaşam standartlarını koruyorlar. İçki de içiyorlar, cips de yiyorlar, canları istiyorsa hamburgerin de tadına bakıyorlar. Bu sebeple Saf’ın iyi bir bar mönüsü var. Barın ismi Organik Şarap ve Martini barı. Tam natürel, yüksek kaliteli şaraplar kullanılıyor, taze meyve sularıyla kokteyler hazırlanıyor. Bu işin başında Joe Mc Canta adında bir miksolojist var. O da ne mi? Deneyimli barmen ve şarap garsonu olarak tanımlanıyor.

SAF’TA NE YENİYOR

Saf mutfağında işlem görmüş, konserve ve pastörize ürünler kullanılmıyor. Yani et, tavuk, balık, süt ve süt ürünleri yok. Karnıbaharlı dolma, karamelize soğan ve kaparili çeşni, lezzetli salatalar, fıstık humusu gibi farklı lezzetler tatmanız mümkün. Organik şekerle yapılan tatlılar çok özel. Kakaolu Mermer Turta, Hindistancevizi Köpüğü, naneli dondurmanın tadına bakmalısınız. Unutmadan, Saf aynı zamanda Türkiye’nin ilk sigara içilmeyen restoran ve barı.

Ersin Pamuksüzer’in  Life-Co’nun web sitesinde başarının sürdürülebilirliği ile ilgili anlattıklarını da   aşağıya ekledim.

Günümüzde hedef şirketinizi başarılı hale getirmek değil, başarınızın sürdürülebilirliğini sağlamaktır!

Kullandığımız model algıladığımız dünyanın oluşturduğu bir “oyun alanı”, bunların üzerindeki “oyuncular”, bu oyuncuların “ilişki demeti” ve bu demetin kalitesinden oluşan bir üçgenin üzerine kurgulanmıştır. Algıladığımız dünyada bir yolculuk yaparken her an bir hayat yaşıyoruz, bir varoluşumuz bulunuyor ve bir görev ifa ediyoruz. Kişi eğer bu üçgeni bütünsel bir bakış açısıyla iyi yönetebilirse “sürdürülebilir başarıyı” yakalayabilir. “Sürdürülebilir başarı” dalgaların hep üst noktalarında veya bunun yakınlarında olabilmektir. Eğer dalganın zaman zaman en üst noktasında oluyor sonra da alt noktasına iniyorsanız başarınızın sürdürebilirliği sürekli risk altinda kaliyor demektir.

Başarıyı sürdürülebilir yapmayı sağlayan önemli birkaç ana noktadan bahsetmek isterim.

Bunlardan birincisi büyük resmi iyi okuyabilmek. Birçok büyük şirket büyük resim okumadaki eksiklikleri ve kendilerine fazla güvenmeleri sonucu rekabet sahnesinden çekilmek zorunda kalmıştır. Kişi oyun alanını değerlendirirken ortam analizini ve buradaki oyuncuların rollerini iyi kavramalıdır.

Değer yaratma sanatını anlamak ve iyi uyguluyor olmak başka bir kritik noktadır. Değer zinciri müşterinin ihtiyacından kişinin müşterilerinin beklentilerini tatmin edeceği zamana kadar geçen sürecin tamamıdır. Fikirden müşteriye giden süreçte alım, üretim ve satış yapılmaktadır. Buradaki sanat şirketin zincir içerisindeki pozisyonunu güçlü hale getirmektir. Bu zinciri yönetirken ortam analizini iyi yapmış, ortamdaki iş ortaklarını, denetleyici kurumları ve diğer oyuncuların rollerini iyi anlamış olmak gerekir. İşte o zaman iş hayatında fark yaratma şansı ciddi olarak yükselecektir.

Değişim yönetimi şirketler için hayati önem taşır. Bir şirket büyük resmi geç okur ama hızlı değişirse var olmaya devam edebilir ama büyük resmi görmesine ramen değişmekte direnirse yok olması kaçınılmazdır. Hızlı değişebilmek günümüzün en hayati yeteneği olmalıdır, çünkü bilgi ve ortamlar çok hızlı değişmektedir. Bunun için değişimi sürekli ve anında izleyen ve kendi sistemine adapte edebilen yönetim şekilleri geliştirmek gereklidir.

Şirket kültürünün sürdürülebilir sonuçlara ulaşmayı destekleyecek değerler ile donanmış olması çalışanların şirket zor durumda da olsa beraberce odaklı bir şekilde durumu düzeltmelerini ve içlerindeki potansiyeli iyi kullanmalarını sağlayacaktır. Bilinçli iş yapma sanatı diye adlandırdığımız değerler demeti şirket kültürünü sonuca hızla giden ve çevresiyle birlikte kazanan bir takım yaratacak şekilde değiştirmek üzere belirlenmiştir.

Şirketin olduğu kadar içindeki bireylerin de iş hayatındaki başarılarını sürdürülebilir kılmak gerekir. Kişi fiziksel taşıyıcı olarak beden, yaşadığı zaman dilimine kadar depoladığı bilgi ve tecrübelerden oluşan düşünce çerçevesi ya da zihin ve otomatik tepkilerin ve duyguların oluştuğu bilinçaltından oluşur. Bunlara ve hayatta üstlendiği rollere bağlı olarak değişik davranış ve yaklaşımlar sergiler. Şirketin başarısında bireyi oluşturan bu faktörler de dikkate alınmalı ve geliştirilmelidir.

Sizi bu noktalarda yukarılara taşıyacak kavram, araç ve yöntemleri sunmak ve potansiyelinizin daha fazlasını gerçekleştirmenize yardımcı olmak için Excellere Danışmanlık olarak fark yaratacak bir başarı modeli oluşturduk.

Keyfiniz ve enerjiniz bol olsun,

 

Borsamatik haber yazısında  da Life-Co ların  2015 yurt dışı açılımları ve yeni hedefler var. Hayırlı olsun, başarılı olsun.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s