Bu hafta sonu tontonum sabah bize geldiğinde hava henüz ısınmamıştı, önce biraz evde sohbet ettik. Haftanın türkülerini , şarkılarını söyledik, yeni öğrendiği şarkıları söylemeyi çok seviyor, biz de onunla beraber söylüyoruz. Bu hafta öyle güzel bir türkü söylüyordu ki inanamadık, sonra şarkılarımız, kurbağa ve kargayı yeni yorumlarıyla hep beraber söyledik. Biraz taşımacılık yaptık. Arabalarımızı taşıdık, teslim ettik, inirdik, bindirdik. Son derece ciddi ve bilinçli.Kitabımızdaki hayvanların ingilizce isimlerini tekrar ettik.
Hava açınca da deniz kenarına gitmeye karar verdik. O ara hafif müzik çalan radyomuzda bir latin parça çalmaya başladı. Aslan latin müzikten, ritminden çok hoşlanıyor, hemen bizi de uyardı, ve hep beraber dinlemeye, ve de müzikle dans etmeye başladık.Araba da da latin dinleyeceğimize söz verip koşa koşa arabaya bindik.Arabadan dinlediğimiz parça bitmeden inmedik tabi.Sahile geldiğimizde bizi bir sürpriz bekliyordu, Umut bebek baterisini getirmiş iskeleye kurmuştu.
Biz de hemen yanına gittik. Aslan çalmak için izin istedi. Umut bagetinin birini Aslan’a vermeyi onun iki arabasıyla oynama teklifiyle kabul etti. İki minik baterinin başında olunca başka minikler de geldi ve orkestra kurulmuş oldu.
Sırayla sololar yapıldı, zaman zaman anlaşmazlıklar çıktığı da oldu, ama hepsi sırayla bazen hep beraber çoşkuyla sahil konseri verdiler.Tatlı tatlı ısıtan güneş, denizde renk, renk, yelkenliler, tekneler, iskelede ciddi ciddi müzik yapan minikler,daha büyük mutluluk ne olabilir. Konserler sona erdiğinde yemek vaktimiz de gelmişti. Artık yemek saatimiz gelince masaya oturup yemeğimizi yemenin önemini ve ciddiyetini bilen prensim masada yarini aldı, ve özenle yemeğini yemeğe başladı.Yemek yerken sohbetler edip, denizdeki tekneleri seyretmek de çok keyifliydi.Sonra beraberce biraz deniz kenarında dolaştık, kedilerle oynamak istedik, onlar bizim oynama teklifimizi anlamayıp kaçtıkları için onların peşinden gittik.
Şezlongların altından çıkmalarını bekledik. Bazen kaybettik, başka kedileri takip ettik. Biraz başka miniklerin bisikletleriyle gezmelerini seyrettik, sonra artık eve gidip dinlenelim, sonra da Aslanın istediği annesinin çok güzel pişirdiği çukulata parçalı muffin yapmak için yola çıktık. Yolda markette durup alışveriş yapmayı planlamışdık. Durduk market arabamızı aldık. Sarı kırmızı arabamızın şöförlüğünü Aslan çok dikkatli yaptı. Alışveriş bitincede yerine ustaca parketti.
Evde hep beraber, hafif bir müzik açarak dinlenme pozisyonuna geçtik, prensim de yorgun ve mutlu uyudu.Kalkınca muffinlarımızı yapmayı teklif ettim, ama yüz vermedi, oyunlar, şarkılar, daha enterasan geldi, armutlarımızı soyup yedik, değişik müzikler keşfettik, sonra hep beraber akşam yemeğimizi hazırladık ve yedik.Herzamanki gibi bana sofra kurmada yardım etti. Yemekden sonra biraz televizyon seyrettik, sonra da Aslan’ların evine doğru yola çıktık. Evlerine gelince, prensim bize gündüz söylediği türküsünü babasıyla beraber tekrarlayınca çok daha beğendik. Sonra baba oğul çok sevdikleri Latin parçayı dinlettiler,beraberce söylediler.Anlayacağınız prensim bize harika bir akşam konseri verdi. Artık banyo saati gelmişti, Aslan köpükler içindeki banyosunda da bayağı bir, oynayıp yatağına gitti, bizde, kanatlanmış gibi, nasıl döndüğümüzü anlamadan evimize geldik.Sanki evin her tarafında hala Aslan varmış gibiydi, sanki hiç gitmemiş gibi, üstümüzde kokusu, kulağımızda sesi, makinamızda resimleri, kendi dünyamıza döndük.
Harikasin Meral’cim her hafta merakla bekliyorum neler yapmissiniz acaba ??cok sevgilerimle:))
ben de merak edenler için her hafta yazıyorum,tontonu,