Prens’im Temmuz başı, biz de on gün sonra Bodrum’daydık.İstanbul’da başlayan hafta sonu, deniz sefaları Bodrum’da her gün yapılmaya başlandı.Eğlenceler, oyunlar, oyuncaklar, mekanlar, arkadaşlar, plajlar, klüpler, evler, her şey değişti. Her an onun için yepyeni öğretilerle geçmeye başladı.Yazın ona kazanırdığı yeni öğretilerden, biri de aile erkeklerinin geleneksel oyunu tavla oldu. Aslan tavlayı çok kısa sürede keşfetmek de, gecikmedi.
Tavlanın gözlüksüz keşfi
Pulları isteyince,
Hafif bir fırça sonrası ilgiyle oyunu seyretmeye devam.
Artık taktik veriyor.
Yeter artık ben oynuyacağım.
Aşkımla Bodrum’da buluşmak, denizde bahçede, onunla oynamak, sohbet etmek, müzik dinlemek,hamak da şezlongda uyumak, salıncak keyfi yapmak, yeni latin şarkılar keşfetmek keyiflerin, sevgilerin mutlulukların en güzeli.
O bize verilen en güzel armağan, hem de gözlüklü bir armağan
Geri bildirim: Bodrum’da Renklerin Dansı | yaz-gi