Sergiye annemle beraber gittik. Zehra ile fotoğraflarını çektim.
Zehra Derinoz‘un bu seneki CKM deki suluboya sergisine son günlerinde yetişdim. İlk sergisini açtığından beri heyacanla takipçisiyim.
Yağlıboyalarını çok beğenirken üç senedir suluboyalarını da çok beğeniyorum. Tarzı tam benim beğenime hitap ediyor,yağlıboyada da , suluboyada da.
Seçtiği konularda öyle.Empresyonist ressamları çok beğenmemin de etkileri var. Zehra ‘da empresyonistler gibi, nesneyi doğrudan tasvir etme yerine onda uyandırdığı duygularla resmediyor.
Dış dünyayı kendi içinde bıraktığı izlenim ile dile getiriyor.Resimlerinde kendi heyecan ve duygularını aktarıyor. Güzel olan da kendi algılamaları ve bunu anlatma yöntemi ile bizlere ulaşması. O yaparken, ve de bitirince keyif alıyor, ben de görünce seyretmekten, defalarca günlerce seyretmekten keyif alıyorum.
Almanın da sonu yok diye konuştuk Zehra ile. Ev de çoğu tablolarım, arka arka dizilmiş yerde asılmadan duruyor. Ama asılanları da yenileriyle değiştirmek, onlarla keyif yapmak da çok güzel.