Seyahat etmeyi sevmeyen yoktur herhalde, ben de çok sevenlerdenim. Özellikle de yeni yıla girerken ve doğum günümde seyahat etmek, en çok hoşlandıklarım.
Bu sene de yeni yıla girerken, çok güzel bir organizasyonla Berlin’e gitme şansım oldu.Hem de çok spontane, gidelim mi? gidelim diyerek, sonuçta yeni yılı karşılama kutlamalarına Berlin seyahati de eklenmiş oldu.
Berlin’i görmek isteyen sekiz arkadaş bir araya geldik, ve kendimize yeni yıl hediyesi seyahat düzenledik. Herkes bir ucundan tuttu, organizasyon yapıldı, gidilecek yerler listesi çıkarıldı. Hafta sonu tatili eklendi, işler, çocuklar, eşler ayarlandı, ve yola çıkıldı. THY ile harika bir uçuş oldu diyorum, teşekkür ediyorum. Doğum günü uçuş gününe denk gelen arkadaşımız için hepimize şampanya ve pasta ile sürpriz kutlama yapıldı. Çok güzel bir hoşluktu. Berlin’e indiğimizde hava kararmak üzere idi. Havalanından otelimize giderken Işıklar içinde caddelerden geçmek bizi çok heyecanlandırdı.Otelde hiç vakit kaybetmeden; kendimizi çok güzel süslenmiş caddelerde bulduk.Hem şık caddeler, mağazalar, hem çok sık,özellikle tarihi yapıların içindeki , meydanlara kurulmuş noel pazarlarıyla Berlin hepimizi muhteşem bir şölendeymişiz hissine soktu.Gezinin favori içkisi şampanya oldu,uçakta başlayan şampanya ikramları, dolaştığımız mağazalarda da devam etti. Bizler de böyle bir başlangıçtan sonra yeni yıl öncesi bu çok özel tatil de kendimizi şampanya ile şımartmaya devam eder olduk.Çok soğuktu, hatta acıtan bir soğuk vardı, ama bir o kadar da güzel ve cezbedici olduğu için hiç aldırmadan sokaklarda caddelerdeydik.Acıktığımızda yine ışıl ışıl süslenmiş restorantlarda yemek yedik, kahve içtik, şampanyalar açtık.Herkes kendini günün, şehrin güzelliğine bıraktı. Harika bir uyum vardı.
Elimizde oldukça uzun en iyi restorantlar listesi vardı, gezdiğimiz her yerde de de çok şık yerler, bizi kendine çekti. Kimi zaman rezarvasyonla kimi zaman spontone çok değişik lezzetler tatdık. Çok farklı mekanlara mutfaklara gittik.
Sonra sıcacık odalarımıza otelimize döndük. Bir sonraki günün programı ile deliksiz, telaşsız uyuduk.Gönlümüzce, harika bir Berlin seyahatinin ardından yediklerimizi gezdiklerimizi yazmak da bana düştü, keyifle paylaşıyorum. Avrupa’nın şık, tarihi dokusu ile yoğun, düzenli, farklı alternatifleri ile cezbedici şehri Berlin ile ilgili çok daha detaylı bilgiler içeren, çok güzel bir başka blog yazısını da sizlere öneriyorum. Tıklayarak girebilirsiniz. Orada anlatılanların dışındakiler ise; aşağıda benim anlatımım ve fotoğraflarla devam ediyor.
Berlin Noel pazarlarını görmek için en güzel şehirlerden biri, çok sıklıkta çok güzel pazarlar kurulmuş. Yılbaşı süsleri, hediyelikleri, yiyecekleri,şehre, ülkeye özgün lezzetler, hediyelikler, çok hoş sunumlarla bu pazarlardaydı.Pazarları dolaşırken sosisli sandiviçleri, sıcak şarapları, kavrulmuş karamelize bademleri,noele özel kekleri, kurabiyeleri, daha nice özel lezzetleri tatmak da ayrı keyifti.Noel süslemeleri, hediyelik eşyalar da çok çeşitli ve güzeldiler.
Yemek seçimimiz de çeşitli alternatifleri denerken Alman mutfağının güzel restorantları da uğradığımız ve çok beğendiğimiz mekanlar oldu.Bunlardan ilk gece spontane gittiğimiz Augustiner sıcak atmosferi biraları, özgün dekorasyonu ve servisi ve yemekleriyle çok beğendik.Spontane diyorum,çünkü elimizdeki listelerdeki restorantlar önceden rezervasyon yapmadan yer bulmak mümkün olmadı.
Rezervasyon yapıp gittiğimiz yerlerden Gendarmerie restaurant da çok çekici, keyifli, bize servis yapan şefin çılgınlıkları ile , ortamın ihtişamlı güzelliğiyle, muhteşem duvar panosu ile hepimizin güzel anılarla hatırlayacağı bir mekan oldu.
Şehri iki gün boyunca baştan sona gezdik,hatta şehir dışına Postdam‘a bile gidebildik. Ama yetmedi, müzeler için ayrı zamana ihtiyaç var, biz genelde şehri dıştan tarihi dokusu ve ışıltılı güzellikleri ile keşfettik.Bol bol da restaurant, kafeleri ve özellikle Noel pazarları ile…
Reinhard’s ve Dressler restoranları çok beğendik
Değişik lezzetleri tattığımız, sunumlarına hayran olduğumuz,şık, ışıl, ışıl güzel restorantlar kadar özel olarak davet edildiğimiz, Kaplan dönerde yediğimiz döner dürüm ve pideler hiç unutulmayacak lezzetteydi.
Checkpoint Charlie ve Berlin Duvarı, öncelikle görmeyi planladığımız yerlerdi. Ku’damm da, KaDeWe de Friedrichstrasse‘de alışverişler, kahve molaları da seyahatin güzel anları oldu.Sanat,tarih, alışveriş, kültür, gece hayatı, tasarım, bira hepsinin en iyisi olan Berlin çok güzel bir Avrupa şehri.
Biz noelde Berlin’i çok sevdik, ama üç günde gezip bitirmek mümkün değil.Berlin’de yaşayanlar yazın da çok güzel olduğunu söylüyorlar.Gezilecek yerlerin detaylarını tıklayarak diğer blogda bulabilirsiniz diyerek yazımı bitiriyorum. Bu gezide Berlin’de bizleri hiç bırakmayan, sınırsız misafirperverlikleri ile ağarlayan sevgili dostlarımız, Aynur, Canan Gerner, Bülent Toprak ve Birol Kaplan’a da sonsuz teşekkürler ediyorum.Yeni seyahatlerde görüşmek dileğiyle…
Merhabalar Meral Hanım,
Bizim gibi noel zamanı Berlin’i gezip sevmiş birilerinin hikayesini okumak çok keyifliydi. Özellikle, uyumlu bir arkadaş grubunun tatil hikayesi pek özendirici duruyor, ne iyi yapmışsınız. Biz iki kere Berlin’e gitmemize rağmen bir türlü Potsdam’a gidemedik, siz kısıtlı zamanda ne güzel ona da vakit ayırmışsınız, inşallah biz de bir dahaki sefere gideriz.
Yazınızda bizim Berlin tatil hikayemizi önermeniz de bizi ayrıca çok mutlu etti, çok teşekkür ederiz 🙂
Hakkımda bölümünde yazdığınız hikayenizi okudum ve “hobilerinizi daha aktif hale getirmeye başlama” kararınız ile hayata geçirdiğiniz bu güzel blogdaki içten paylaşımlarınızın devamını dilerim.
Sevgiler…
Sevgili güzel temennileriniz için teşekkürler, ben de sizin blogunuzu çok beğenerek okudum, seyahat etmeyi çok sevenlerden olduğum için her zaman takip edeceğim.