Bu gün her şartta girişimci olmanın çok güzel bir örneğini anlatmak istiyorum.Eğitim, seminer, atölye çalışmaları yapılan bir merkezde çay kahve yapmak için görevlendirilen, Fatoş’un hikayesini anlatacağım. Fatoş gerçek ismi değil, ismini yazmak istemiyorum. Çünkü Fatoş bir sığınma evinden buraya gelmiş. Kocasından şiddet gördüğü için, kızları ile evini terk etmiş. Üç kızı var. Aslında kızlar; anne artık biz senin şiddet görmene dayanamıyoruz, babamı bırakıp gidelim demese, çocuklarım var diye ömür boyu katlanacakmış bu duruma.Ev de çalışıp para kazanan da Fatoş’muş.
Fatoş çok çalışkan, ve çok güleryüzlü. Pırıl, pırıl, bakımlı şık.Sığınma evine geldikten sonra, yetkililerden kendine bir iş bulmasını istemiş. Onlar da bu eğitim merkezinde katılımcılara çay servisi yapabileceğini söylemişler. Ama Fatoş ne yapıyor, biliyor musunuz? Malzemelerini alıyor, ders aralarında; sohbet, seminer aralarında; çayın yanına poğaçalar yapıyor, makul bir fiyatla satıyor. Tabii hemen herkes tarafından kapışılıyor. Öğle yemeği arasında ise harika çorbalar yapıyor. Yanına esmer ekmeği, limonu da koyarak servis yapıyor. Hem de çok lezzetli çorbalar.Kimse ondan böyle bir şey istemiyor. O düşünüyor, izin alıyor, şartları hazırlıyor, ve çok başarılı oluyor. Herkes Fatoş’un poğaçalarını yemek, çorbalarını içmek için sabırsızlanarak, büyük bir istekle bekliyor. Sabah katılımcıları sabah kahvaltı yapmadan geliyor. Çayın yanında sıcak poğaçalar onlar için.Kahvaltı edip gelenler bile Fatoş’un o güler yüzü için yiyorlar. Ben de mutlaka harika çorbalarını içiyorum.Fatoş şimdi sığınma evinden ayrıldı, kızları ile bir ev tuttu, onlar da hem çalışıyorlar hem okuyorlar. Hepsi yeni hayatlarından mutlu geleceğe çok daha umutla bakıyorlar.İşte girişimci olmak için girişmenin çok güzel örneği…Yarın yine bir başka örnekle sizlerle olacağım.Sevgiler, sevgiler…