Sevgili Fatoş Kayacan Hataylı geçen ay trenle Eskişehir turu yapacağız deyince hemen ben de gelirim. dedim. Zaman ayırması çok da zor bir dönem olmasına rağmen gitmeyi çok arzu ettim. Daha önce de Eskişehir’e gittim, ama hep kısıtlı zaman içinde gittiğim için son halini, özellikle Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen‘in adını devleştiren yenilikleri görmemiştim.Sonunda iki gün önce çok keyifli bir grup Hatsail organizasyonu ile Pendik YHT (Yüksek Hızlı Tren) garında buluştuk.Fatoş Kayacan ile şirket görevlileri, tatlı genç kızımız, Özlem Çam ve rehberimiz İlhan Öztürk de bizimleydi.İstanbul’dan Eskişehir, sadece 2.5 saat sürdü. Konforlu koltuklarımız da bütün grup heyacanla yola koyulduk. Eskişehir’e indiğimiz de ilk uğradığımız yer Devrim Arabaları filminden de
hatırlayacağınız,Türkiye’de 1961 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel‘in talimatıyla, Eskişehir Demiryolu Fabrikası’nda 129 günde tasarlanan ve üretilen ilk otomobilimizi görmeye Tülomsaş‘a gittik.Benim Hatsail ve rehberimiz İlhan ile bu ikinci turum. İlk tur Fener Balat gezisiydi. O tur da da hem organizasyona hem rehberimizin tarih bilgisine ve gezdiğimiz yerleri bizlere inanılmaz güzel anlatışına hayran olmuştum. Ayrıca o devirleri bu güne birleştiren yorumları da çok keyif vermişti.Yine çok şanslıydık, İlhan anlattı, gösterdi biz hem onu izledik, hem de anlattıklarını, geçmiş günleri kafamızda canlandırarak dinledik.Eskişehir turumuz iki günlük bir turdu. Her anı çok dolu, keyifli, heyacanlı geçti.Yemek noktalarımız çok özenle seçilmişti.
Klasik turistik restoranlar değil,bölgeyi yansıtan yemekleri ile ünlü gerçekten lezzet ustası ellerden çıkmış yerlerdi. Öğle yemeğimizi Mehmet Yasin‘in de tercihi olan Eskişehir Çibörek Evi‘nde yedik. Yemek de çibörek ile beraber ,diğer yöresel yemeklerin de olduğu çok güzel bir menü hazırlanmıştı.Balaban‘ı (Eskişehir usulü köfteli pideli kebap) salataları, tatlıyı da ben çok beğendim.En sakıncalı tarafı tadımlık da yeseniz kaçırmamak elde değildi. Yemek sonrası yürüyerek şehri dolaşacak olmamız da bizim biraz daha bu güzel lezzetleri yememize neden oldu.
Yemek sonrası Eskişehir tarihini dinlerken, Osmanlı mimarisinin ahşap süslemeli, bitişik düzenli, cumbalı evlerini çıkmaz dar sokaklar içinde dolaşmak çok keyifliydi.Odunpazarı ilçesindeki Cam Sanatları Müzesini gezdik, ayrıca cam yapım çalışmalarını izleme şansımız oldu.Daha sonra Atlı Han ‘a geleneksel el sanatları ve özellikle Lületaşının en güzel örneklerinin sergilendiği çarşıya geldik.Kurşunlu Külliyesini gezdik, hatta burada bir ney ve flüt yapımcısının bizler için çaldığı mini konseri de izledik.Sonra da yeni açılan Mumya Müzesi’ne sıra geldi.Müzede çoğumuzun favorisi, Haldun Dormen‘in mumyası oldu. Gerçek gibiydi. Mumya müzesi çıkışı Abacı Konak Otel’de akşam üstü çaylarımızı da içtik. Bu kadar güzel yer gördükten sonra otelde dinlenme faslı geldi, akşam otelimizde yediğimiz çok keyifli yemek sonrası da Eskişehir gece hayatını görmek isteyenlere çok özel bir program daha konmuştu. Eski kereste fabrikasından, yemek, müzik, disko, kafe şekline dönüştürülen mekan Club 222 de gündüz gezdiğimiz yerler kadar ilgi çekici idi. Ayrıca çok da şık nezih bir yerdi.Uykusu olanlar, yorgun olanlar bile çok mutlu oldu, herkes için ilk gün süper geçmişti.
Ertesi günün programı, özellikle Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı mucize yenilikleri, kentsel dönüşüm harikalarını gezmekle geçti.Kahvaltı sonrası eski meyve sebze Hal’i olan fakat bu gün gençlik merkezine dönüştürülen, Haller Gençlik Merkezi Sazova Bilim ve KültürParkı, ve Kent Park ile devam etti.Hepsi gerçekten muhteşem yerler olmuş.
Haller Gençlik Merkezi, Eskişehir’de bulunan tarihi “Yaş Sebze ve Meyve Hali Binası”nın restore edilmesi ile oluşturulmuş bir kültür-sanat merkezi.
“Yaş Sebze ve Meyve Hali Binası” kullanılmadığı ve kötü bir görüntü yarattığı için yıkılması düşünülürken 2000 yılında çarşı, eğlence ve alışveriş merkezleri ile aslından uzaklaşmadan Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen desteği ile restore edilmiş. Binada ağırlıkla ahşap, ferforje ve doğal taş hakim. Londra’daki (İngiltere) ‘Covent Garden’ ile Hamburg’daki (Almanya) çiçek hali binasından esinlenilerek yapılmış.
Seyahatlerin en güzel tarafı, sevdiklerinizle, dostlarınızla beraber, çokça keyifli vakit geçirmek…
Biz bu çok güzel yerde hem çayımızı içtik, hem çok değişik alışverişler yaptık. Cam eşyalar, hediyelik çeşitler çok farklı ve güzeldi. Ayrıca hepimiz karşısındaki fırından, haşhaşlı ekmek ve haşhaşlı özel börekten aldık. Muhteşemdi….
Sazova Parkı olarak bilinen Eskişehir’in en büyük parkının resmi adı Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı‘. Adından da anlaşılacağı üzere burası klasik anlamda inşa edilmiş bir park değil. Türkiye’nin en özgün parkları arasında sayılan parkta yapım çalışmaları halen devam etmekte.Aşağıda parkla ilgili biraz bilgi paylaştım, ama gezip görmekten iyisi olamaz. Ben korsan gemisini çok beğendim. Mini, mini arkadaşım Ela ise Masal Şatosuna bayıldı, annesi ile canlandırmalı masal anlatımını seyretmek için tekrar geleceklermiş. Sazavo’da her yaşın, herkesin ilgileneceği çok yerler var.
Sazova Parkı 400 bin metrekarelik bir alana sahip. Bu yanıyla Türkiye’nin bir çok parkından daha büyük olma özelliğine sahip. İçerisinde restoran ve kahve evleri, Masal Köşkü, Uzay Evi, Sualtı Dünyası, Amfi Tiyatro, Bilim Deney Merkezi, Korsan Gemisi, gezi ve oyun alanları barındıran bu park en az yarım gününüzü ayırarak gezmeniz gereken bir yer. Dilerseniz Sazova Parkı içinde yer alan ücretsiz gezi treni ile de parkı gezebilirsiniz.Sazova Parkı, Kütahya Yolu Sazova Mevkii’nde, yaklaşık 400.000 m2lik alanı ile Eskişehir’in en büyük parkı olma özelliğini taşıyor. Park alanı içinde çeşitli su sporları ve aktiviteleri de yapılacak olan büyük bir gölet, restoranlar, 2000 kişilik açık hava konser alanı anfi tiyatro, bire bir ölçülerde korsan gemisi, masal kahramanlarından oluşan oyun grupları, çocukların su ile ilgili çeşitli aktiviteleri yapabilecekleri oyun alanı, engelli çocuklar için oyun alanı, içinde büyük bir planetaryum (gözlemevi) de olan bilim deney merkezi, masal şatosu bulunuyor.

Gül bahçeleri, spor alanları, heykel ve anıtları, kültür sanat etkinlikleri için açık alanları, eğlence ve dinlenme mekanları ile Kent Park Eskişehir’in önemli bir sosyal yaşam alanlarından biri.
İlklerin kenti Eskişehir’e Türkiye’nin ilk yapay plajı kent parkta bulunuyor. Kent Park’ın Porsuk Çayı’na bakan kısmında oluşturulan özel alanda Türkiye’nin ilk yapay plajı inşaa edilmiş. Plaj özellikle yaz aylarında denize gidemeyen kent halkının deniz keyfini yaşamalarına olanak tanıyor. 350 metre uzunluğunda olan yapay plaj biri çocuklara olmak üzere iki açık yüzme havuzunu da barındırmakta.
Daha fazla bilgi için http://www.eskisehirevler.com/eskisehir-kentpark.html
Eskişehir seyahati ile ilgili yazacak daha çok şey var, çok fotoğraf var. Ama ben yazarken yoruldum, sizde okurken yorulmayın, ilk fırsatta gidin derim.
Hatsail’e sevgili Fatoş Hataylı’ya, Özlem ve İlhan’a tekrar tekrar teşekkürler, yine beraber olmak dileğiyle…Sevgiler, sevgiler…
.
Sevgili Meral,
Guzel yazilarin ve dostlugun icin asil ben cok tesekkur ederim. O kadar guzel yazmissin ki, unuttugum yerlerin isimlerini. sayende hatirlamis oldum.
Baska bir turda yine bulusmak umidiyle! Cok sevgiler…
Fatos Kayacan Hatayli
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
Evet başka bir turda yine berbaber olmak dileğiyle, sevgiler…