California yı çok seviyorum, her gittiğimde de mutlaka iki üç günümü Las Vegas’da geçirmek, showları izlemek, o büyülü dünyaya girmek çok keyif veriyor. Las Vegas büyüklerin Disney Land’ı. Çok doğru bir benzetme. Hiç kumar oynamıyorum, ama ayıp olmasın diye, 100 dolarlık limitimi kullanıyorum.Gecenin gündüzün karışması, açık havada mısın, kapalı yerde mi farketmemek, enerjinin bol oksijenden dolayı çok yüksek olması, hiç uykunuzun gelmemesi, rüya gibi mizansenlerle otelerden otellere geçmek, illa kapılıp alışveriş yapmak, çok güzel yemekler yemek, sevdiklerinle dostlarınla, çocuklarla olmak hepsi bu seyahatlerde var.
Kilometrelerce uzaktan bile ateş topu gibi gözüken Las Vegas Main Street
İlk Las Vegas’a gidişim, ilk California’ya gidişimle aynı tarihlere rastlıyor. 1995 de kuzenimle Los Angeles’den Thelma ve Luıs gibi arabayla çölü geçip hava kararınca Las Vegas’a varmıştık.Uzaktan bize müthiş bir ateş topu gibi gözüken şehir ışıkları ve mucizelerle dolu Las Vegas. Sonra da her California’ya ya gidiş de bu yolculuğu tekrarlamak çok hoş bir adet oldu.Yine her seferinde, L.A den arabayla Las Vegas’a gidiyoruz. Ama o tarihte yol biraz daha uzundu,ve de bizim yola çıktığımız gün yol da bir yapım çalışması vardı. Temmuzun ortasında, iki kız 8-9 saatte varmıştık.İnanılmaz sıcakta, arabamızın,camları sımsıkı kapalı yolculuk yapmıştık.Şimdi ise L.A den 4 -5 saatte gidilebiliyor.
İlk gittiğimde, Main Street’de beni ilk karşılayan, meşhur Treasure İsland Korsan Show
Ama şehrin ışıkları kilometrelerce uzaktan gözümüzü almış, şaşkınlık içinde şehre girmiştik. İlk gidişimiz de bizi orada yaşayan, Otel ve Gazino sektöründe çalışan bir arkadaşımız, kuzeninle karşılamış bize Las Vegas’ın hem görünen hem görünmeyen yüzünü tanıtmıştı. Herkesin gördüğü ışıklarla kaplı eğlence şehri, diğer yanda, gazino ve otel dünyasının arka yapısı, Las Vegas da çalışan,orada yaşıyanların dünyası.O zaman da çok etkilenmiştim, ama daha sonra gidişlerimde sadece eğlence dünyasının içine kalarak keyfini çıkardım. Şehirde yaşayanlarla, otelde gazino çalışanların dünyasıyla, hiç ilgilenmedim.Kendimi büyülü dünyanın bir parçası olarak gördüm.Her gidişimde hem çok sevdiğim yerlere, showlara uğramayı hem yeni yerleri gezmeyi çok seviyorum.
Circle de Soleil’in her show’unu defalarca bıkmadan seyredebilirsiniz.
Las Vegas deyince, görmek istediklerim listesinin başında,akıl almaz Circle de Soleil showları birinci sırada geliyor. Biletleri çok önceden alınmadan yer bulmak mümkün değil tabi.Geçen gün kuzenim soruyordu,” KA”‘ya mı “O”‘ya mı gidelim diye. Ayırım yapmak zor,ikisi de diyebildim. Artık hangisine yer bulursanız.Diğerleri de olabilir.
Şehir temalı otellerin hepsi şaşırtan güzellikte. Bunlardan Venetian benim favorilerimden.
Otel deyince hepsi çok güzel, keyifli, özel.Hangisinde kalırsanız farketmez. Bütün diğer otellerin içinde gezebiliyorsunuz,vakit geçirebiliyorsunuz. Paris, Newyork, Venitian, Astor hepsinin farklı güzellikleri var. Venitian ve Bellagio’nun içinde ki sanat galerileri benim çekim merkezime girenlerden. Son gittiğimiz de tercihimiz Mandaley Bay Hotel idi. Mandaley Bay’in havuzu çok ünlü.Kumları ile sahili ile aynen plaj gibi. Otelin tepesindeki Mix bar da en güzel Las Vegas manzarasına hakim. Akşam üstü içkisi için çok güzel bir tercih.
Akşam yemeği için tercihim ise, Paris’in içinde Mon Ami Gabi,çok beğendiğim fransız restorantı. Bellagio Otelin karşısında restorantın açık kısmında oturunca yemek yerken Bellagio’nun meşhur su showunu seyredebiliyorsunuz. Mon Ami Gabİ’ye rezervasyon yapmıyorlar.Yemek yemeyi düşündüğünüz saatten bir saat kadar önce restoranta gelip isim yazdırıyorsunuz, Paris’in içinde dolaşırken masanız hazır olduğunda sizi haberdar ediyorlar. Yemek sonrası Wynn’daki barlarda değişik showlara uğrayabilirsiniz.
Kahvaltı ve öğle yemeklerinde sonsuz alternatifler var. Açık büfe yemek salonların da da lezzetler ve çeşitler, hem çok güzel, hem alternatifler hiç bir yerde rastlanmayacak kadar çok. Alışveriş deyince her otelde shopping Mall var tabi. Ben sonradan aldıklarımı yerleştirirken gördüm ki, Las Vegas’dan aldığım herşey bol renkli ve eğlenceli şeyler. Demek ortam çok etkileyici.
Son dönem favorileri Başak’tan geldi. İki yeni açılan oteli mutlaka görmek gerekiyor. Aria ve Cosmopolitan. Aria’nın Cyrstals Shopping Mall’u olağanüstüymüş.
Çok büyük, markalar hep bir arada ve hiç bir yerde benzerleri olmayacak şekilde çok ihtişamlıymış. Özellikle LVCosmopolitan’ın muhteşem barı Candalier de büyük bir avize şeklindeymiş. Çok büyük lounge ve barda kendinizi avizenin içinde gibi hissediyormuşsunuz. Anlaşıldı, size anlatırken ben de özlediğimi daha şiddetle hissediyorum. İlk fırsatta gitmeli diyorum.Belki karşılarız da, olamaz mı! Niyetler, istekler, hem de gönülden olunca, neden olmasın.
Geri bildirim: Las Vegas Mucizesi… “Bugsy” nin hayatı | yaz-gi