Zehra Güngör IPRA 2014 Dünya Başkanı

Çok güzel bir haberi beni çok mutlu eden bir olayı sizlerle hemen paylaşmak istedim. Uzun süredir, girişimcilik hikayesini, başarılarını,farklı dünyasını, değişik renklerini, güzel enerjisini  sizlere aktarmak istediğim sevgili Zehra’nın önce,bugün belli olan,  bu çok gurur verici başarısını paylaşıyorum. Hikayesini çok yakında uzun anlatıp resimleyeceğim.

ZEHRA GÜNGÖR IPRA’NIN 2014 DÜNYA BAŞKANI OLDU

Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği (IPRA-International Public Relations Association) 2014 yılı Dünya Başkanı’nı seçti.

STAGE İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Dr.Zehra Güngör dünyanın en büyük ve en eski halkla ilişkiler meslek kuruluşu IPRA’nın 2014 Dünya Başkanlığı’na getirildi.

2008 yılından bu yana Türkiye’yi temsilen IPRA’da Yönetim Kurulu üyesi ve iki dönem Altın Küre Ödülleri (GWA) Jüri Başkanı olarak çalışmalarını sürdüren Dr. Zehra Güngör, IPRA Dünya Başkanlığı koltuğuna Ocak 2014’te oturacak.

Güngör 2013 yılında Başkan Yardımcısı (Seçilmiş Başkan) olarak 15 üyesi olan IPRA Yönetim Kurulu’nda çalışmalarını 2013 Dünya Başkanı Christophe Ginisty (Fransa) başkanlığında sürdürecek.

60 yıllık geçmişi olan IPRA,  dünya başkanlığı koltuğunu Dr. Zehra Güngör’le birlikte üçüncü kez bir Türk’e emanet etmiş olacak. Bilindiği gibi daha önce Betûl Mardin (1995) ve Ceyda Aydede (2003)  IPRA başkanlığı görevinde bulunmuşlardı.

Enerjisiyle hepimizin özel hayranlık merkezi olan arkadaşımın mavi ojelerinin, dövmelerinin anlamını sırrını,heyacan verici iş kurma hikayesini, çok güzel resimleriyle aktaracağım.

Zehra Güngör Kimdir?

İzmir Bornova Anadolu Lisesi (BAL) ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler bölümünde “Halkla İlişkiler’de Toplam Kalite Yönetimi” konulu yüksek lisansını yaptı. Aynı üniversitede  “Diplomaside İletişim Yönetiminin Uygulanması” konulu doktora tezini tamamlayarak iletişim doktoru ünvanını aldı. Okumaya devam et

Los Angeles

Los Angeles ve çevresini ve oradaki yaşamı çok keyifli, sıcak,renkli ya da bana uygun buluyorum. Bunda kızımın uzun senelerdir, orada yaşıyor olması ve yaşamak için orayı seçmesinin etkisi büyük. İklimi, insanları, evleri, mağazaları, alışveriş merkezleri, kafeleri,  restorantları , bana hep,  mutluluk ve heyacan  veriyor.Yukarıdaki resmi 1995 de çekmişim,Studiolar, herkes için ilk gidilen yerlerden.Benim için de çok değişik eğlenceli ve renkli. Hollywood filmlerini özellikle Los Angeles’da geçen romantik komedileri ve aksiyon, macera  filmlerini, çok seviyorum.Bu dünyanın  arka yüzünü görmekde bir o kadar cazip. 

Başak’a gittiğim ilk yıllarda, Orange County, Laguna Beach de kapıları kilitmediklerini görünce inanamamıştım. O güne kadar televizyonda, bölgeyle ilgili film, dizi seyrederken dışarıdan gelen birinin kapıyı açıp girmesine şaşırmamam gerektiğini o zaman anladım.California’da kendimi başka bir boyutta gibi hissediyorum.Önceleri Orange County’de kalıp oradan her gün çevrede bir yere gidiyordum.

Rodeo Drive’da L.A de ilk gidilen görülenyerler arasında, bu güzel caddede ünlü yıldızlara rastlama şansınız oldukça yüksek

Sonraları Los Angeles da kalmaya başladım.İkisinin de çok farklı keyifleri var. Bir kerede yazmak zor, ama bugün birazını benim beğendiklerimi, denediklerimi, yazacağım. L.A de mutlaka gidilen yerlerden çok, benim tercihlerimi özellikle aktaracağım.

Malibu hep filmlerde gördüğümüz, romanlarda okuduğumuz plajı ve evleri ile hep cazip

Los Angeles deyince ilk akla gelen yerler, Hollywood Studio’ları, Rodeo Drive, Beverly Hills, Malibu, Sunset, sonra çok yakın mesafede Disneyland ve Sea World.

Özellikle Universal  Hollywood Studio’lar L.A ın simgesi. 1995 de ilk kez gittiğimde,Back To The Future Ride‘ın da çok etkilenmiş korkmuş, çıkınca uzunca müddet kendime gelememiştim.

İlk gittiğim yıl Back To The Future’da çok etkilendim, hayal mı gerçek mi ayırtetmem zor oldu.

Stüdyoları gezmek tam bir hayal dünyasında gezmek gibi, kendimi L.A de boyut değiştiriyormuş gibi hissetmemin önemli nedenlerinden biri. Disneyland’ı, Sea World’ü gezerken de kendimi bambaşka dünyalar içinde buluyorum, mutlu oluyorum.Çocukluğum, anılar, gelecek hepsi birbirinin içinde yaşıyorum.Her seferinde başka showlara gitmek, hiç görmemiş birini götürmek, yeni ilaveleri keşfetmek, hep keyif aldığım işler.  

Benim favorim Grove ve Farmer’s Market de tranvay. Bizde de şimdi biraz benzeri  İstinye Park açıldı, ama  ben Grove’u  hep çok sevip keyif alıyorum.

Bilinen turistik L.A dışında benim favori yerlerim içinde Grove ve Farmer’s Market var. Bu açık havada çok şık alışveriş merkezini oradaki mağazaları, kafeleri restorantları, çarşısını, yiyecek bölümünü çok seviyorum.Benim için güzel bir buluşma ve  alışveriş mekanı.

Gündüzü kadar gecesi de çok güzel,özellikle Aralık ayında çok daha süslü ve çekici oluyor. Her gittiğimde evim için alışveriş yaptığım Crate & Barrel,  kitapçım Barnes & Nobel, sevdiğim markalar, markalar,kafeler,restorantlar,yiyecek alışverişi alternatifleri hepsi bir arada, otoparkı diğerlerine göre daha rahat ve büyük. Tüm sevdiğim lezzetler ve beğendiğim markalar Anthropologie,Nordstorm,Forever 21, Gap, Victoria’s Secret , Michael Kors ve de niceleri, en güzel mağazaları ile orada.

Grove ve Farmer’s Market gecesi gündüzü her yaş için çok şık, eğlenceli , hoş vakit geçirilen bir yer.

Her çeşit dünya mutfağının güzel restorant ve kafeleri de mekanı ayrıca cazip kılıyor.

Cheese Cake Factory, Morel’s Steak House, Farmer’s daki sempatik yemekçiler, özellikle Brezilya mutfağı hepsi favorilerim.

Outlet tercihimiz Camarillo.Adet olduğu için gidiliyor, ya da misafirler götürülüyor, aslında Amerika’da her yer alışveriş cenneti. Outlet’e gitmeye pek gerek yok .Ama  giderken ya da dönerken mutlaka  IN-N-0UT’da hamburger yenmeli diyorum, o çevreye özgü çok lezzetli Hamburger zinciri. Ben salata içinde olanı çok daha severek ve içime sinerek yiyorum.

Hem hamburger yiyorum, en lezzetlisinden hem de sağlıklı çok hoş değil mi?

Katana gerçekten çok lezzetli suşi yapıyor, ayrıca çok hoş bir mekan. Suşi sevenler için mutlaka deneyin derim.

Suşi için tercihimiz, Katana, rezarvasyon şart. Sunset’de çok güzel yerler var.Hem kafeler restorantlar hem farklı butikler.  Cravings’in sahibi Türk ve Galatasaraylı onun için Sunset’de yemek için  tercih ettiklerimizin başında geliyor.

Cravings’de Türk dostlara herzaman rastlamak mümkün, sıcak ortamı ve lezzetli yemekleri ile  her zaman gidilebilecek bir yer.

Le Petit Bistro La Cienega Fransız mutfağı, Pink Taco; Century City Mall’da çok güzel Meksika mutfağı tercihlerimiz, ısrarla tavsiye edebilirim.

Le Petit Bistro La Cienega dostlarla gidilecek şık ve iyi bir Fransız restorantı, L.A de Meksika mutfağı  yemek yemek isterseniz, illa Pink Taco.

Chinese Theatre, gidip görülecek, Santa Monica güzel vakit geçirilecek yerler.Biz  Madonna’nın konserine LA de Greek Theatre’da gitmişdik. Önceden ayarlanarak showlar, konserler yakalanabilir. Venice Beach beni çok şaşırtmadı derim.

Madonna konser biletini herhalde dört ay önce almıştık, çok müthişdi, güzeldi dememe gerek yok, ama seyrederken o çok büyük kalabalık beni çok korkuttu. Kapalı yer fobim devreye girdi. Ama Madonna için yendim ve konser sonuna kadar ayakta çılgınca dans ederek seyrettik, dinledik, herkes gibi.Enerji müthişdi.

İşte turistik noktalardan biri daha Chinese Theatre

Getty için bir bütün gün ayrılması gerekiyor, ayrıca çok hoş bir park  içinde 

Getty’nin evi ve müzesi görülesi yerlerden, Lacma ‘da çok önemli bir müze. Kızımın evi senelerce Lacma’nın karşısında olduğu için ben bugün yarın deyip henüz gidemediklerimden. Bu gidişimde gitmeli ve anlatmalıyım.

Köpekler de spor yapıyorlar, belli oluyor değil mi?                                                                                                             Los Angeles ayrıca tam bir spor ve sağlık şehri, heryerde spor salonları, herkese uygun imkanlar var. Ayrıca çok güzel yürüyüş tırmanış parkurları parkları var. Özel spor, vücut trainerlerı çok revaçta ve popüler.Yürüyüş deyince benim değil, kızımın tercihi demek daha doğrusu, Runyon Canyon Park .Üç farklı parkuru var, kolay, orta ve zor. Ben orta parkurda da ve de ortalarda  zorlanıyorum.Oldukça dik yerleri var. Ama çok keyifli ve güzel bir park, ayrıca tüm Hollywood manzarasına hakim.Dönüşte kahvaltı için yine Başak’tan bir tavsiye kahvaltı yeri Aroma Bakery Cafe  diyorum.Simitleri bile var.

Urth Cafe ‘de çok bilinen ve sevilen bir cafe….

Sevgili arkadaşım Ayşen, Urth Cafe, Standart Hotel ve Asia De Cuba’yı eklemelisin diyor, evet haklı ,daha yazacak çok yer var, bir daha ki L.A yazıma bırakıyorum.

                                                          Orange County favorilerimi  ise  başka bir yazıda yazmam şart oldu. Las Brisas, Caviar,iki güzel kafe restoran,Newport Beach, Huntington Beach, Dana Point, Long Beach, tabi ki Laguna Beach çok özel, hoş yerler. Plajları evleri, caddeleri  başka bir dünya. Başka bir yazıda uzun uzun yazmalı belki Disneyland , Sea World ve San Diego’yu da eklemeliyim..

Şimdilik bu kadar herkese sevgiler, sevgiler…

Zülfü Livanelli ile Cumhuriyet Bayramı

Kadıköy Belediyesinin organize ettiği etkinlikte, 29 Ekim 2012’de Pazartesi günü saat 19.00 da önce Suadiye Işıklar’da Cumhuriyet Yürüyüşünde caddede buluşup yürüyoruz.Yürüyüşden sonra da Caddebostan sahilde Zülfü Livanelli konserindeyiz.

Etkinlik , konser herkese açık ve ücretsiz.

Prens’im Yarışıyor

Prensimin ilk yarışını resimledim, çok hoştu,çok dostça idi, çok anlamlıydı,çok centilmence idi.İki minik, iki yeni arkadaş skutır (scooter) larıyla çok güzel oynadılar, yarıştılar.Sonra da hep birbirlerini özlemle aradılar, beraber oynamak vakit geçirmek istediler.Bu güzel anları, tanışmayı, resimledim, paylaşıyorum.

Ada ile Aslan için, güzel anılar olsun istedim.

Yine güzel bir pazar günü prensim bizimle ve pembe skutırı ile.Hep beraber klüpteyiz.Eylül’ün son günleri  olmasına rağmen denize girenler var, güneşlenenler var,uzun kahvaltı edenler var.Skutır onun için yeni bir uğraş, biraz öğrenmeye,biraz binmeye çalışıyor.Sonra birden çok güzel bir şey oluyor. Ada da benzer mavi skutır ile geliyor. O da yeni öğreniyor, o da yeni yeni binmeye çalışıyor.

İki yeni arkadaş hem tanışıyorlar, hem skutırlarına binmeye çalışıyorlar. Hemde yarışmaya. Ama çok centilmence, birbirlerini de bekleyerek, kollayarak, gözleyerek.

İki  güzel delikanlı, temkinliler, skutırlarını keşfderken birbirlerini de keşfetmeye çalışıyorlar. Kendilerine ayrılan ara yolda yarışıyorlar, klüptekileri rahatsız etmiyorlar,kuralları uyguluyorlar.

Başlama ve bitirme noktalarına çok dikkat ediyorlar. Ben çok sevgiyle ve beğeni ile izledim, Ada’nın annesi babası da öyle. Her zaman bu güzel dostluluklarının devamını arzu ediyoruz, tekrar buluşmaları oynamaları dileğiyle.                                                                                                Prensimle bayramın ilk günü bayramlaştık .İlk kez bayramımızı kutladı,tam anlamasa da anlamaya, çalıştı, harikaydı. Bayramın son günü yani klasik pazar buluşmamızda da ona  özel bir programımız var. Herkese tekrar, sevdiklerinle  nice güzel bayram günleri,sevgiler, sevgiler…