Gelecek Sizlere Emanet

Mezuniyet törenleri hayatımızda çok önemli anlar, günler. Bu sene yeğenimin İstek Vakfı, Özel  Atanur Oğuz Anadolu Liseleri  mezuniyet törenine katıldım. Klasik diploma alma, kep atma, bayrak teslim etme, and içme töreni. Hep bu tür törenlerde çok duygulanıyorum, ve bol bol ağlıyorum. Yine aynı şekilde duygulandım, ve bol bol, burnumu çeke çeke ağladım.

Tören konuşmaları başladıktan sonra, Atatürk’ün geleceğimizi gençlere emanet ettiği,söyleminin aktarıldığı ve  gençlerin de bu sorumluluğu alacak, ve taşıyacaklarına dair sözleri, söylemleri, başladığı anda; ben ağlamaya başlamıştım..Nasıl ağlamam bu gencecik pırıl pırıl çocuklarımız, kendi ve ülke gelecekleri için, artık sorumluluk alacak. Evet Atamız diyor ki, ey Türk Gençliği gelecek sana emanet, gerekeni yap, (her şartı da tek tek anlatarak) zorda kalırsan da korkma, her şartta seni güçlü kılacak genler sende mevcut. Nasıl açık bir anlatım, nasıl güzel bir söylem,nasıl detay, detay,tanrım sen ne büyüksün, şükürler olsun ki her dönem her an bize yol gösteren mucizevi bir liderimiz var.Gençler de büyük bir çoşkuyla, Atalarına söz verdiler. Kendi söylemleriyle gelecek günlerde,neler yapacaklarını, tüm öğretmeleri, veliler, misafirler önünde bir kez daha tekrarladılar, and içtiler. Sonra İstiklal Marşımızı hep birarada söyledik. Bu duygusal anları kızımda da oğlumda da defalarca yaşadım. Tören sırasında hep onların diploma törenleri, heyacanları gözümün önündeydi.Lise biterken, Üniversite biterken bambaşka heyacanlar, duygularla biraz daha hayatın içinde kendileri için ve ülkeleri için sorumluluk aldılar. Şimdi sıra yeğenler de.

Mezuniyet törenlerinin bütün okullarda yapıldığı bu ay, Güler Sabancı ve Rahmi Koç‘un sahip oldukları  okullarının  mezuniyet törenlerinde yaptıkları konuşmaları gazetelerden okudum,ve çok  beğendim, sevgili gençlerle de  paylaşmak istedim. Bunu da en sevdiğim gazeteci ve yazarlardan olan Güngör Uras‘ın yazısı ile aktardım.

“Batı ülkelerinde ve özellikle ABD’de üniversitelerin mezuniyet törenleri önemlidir. Bu törenlerde sektöründe öne çıkan isimler öğrencilere öğüt verir.

Bizde de vakıf üniversitelerinin mezuniyet törenlerinde bu tür konuşmalar yapılır oldu.
Koç Üniversitesi ile Sabancı Üniversitesi mezuniyet törenlerine ve bu törenlerdeki konuşmalara önem veriyor.

İki üniversitenin bu yılki mezuniyet törenlerinde Rahmi Koç ve Güler Sabancı konuştu.


Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Rahmi Koç, “Bir taraftan global dünya diyoruz, diğer taraftan da her ülke kendi bacağından asılmak durumunda kalmıştır, kendi menfaatlerini korumak, kendi politikasını çizmek, kendi kendine ayakta durmak mecburiyetinde bırakılmıştır. Dolayısıyla dikkatli olmanız, hadiseleri yakın takip etmeniz, hata yapmamaya özen göstermeniz ve fırsatları kaçırmamanız lazımdır.

Avrupa, kendi açtığı yaraları sarmaya çalışmaktadır. Amerika iç politika ve bozuk bilanço ile bocalamaktadır. Serbest piyasa ekonomisinin itici gücü Amerika, Avrupa ve Japonya bugün ayakta durma sıkıntısı çekmektedirler. Global sağlık sorunları ve iklim değişiklikleri başlı başına bir dert olmaktadır” dedi.

Sabancı Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde ise Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Zorluklardan fırsatlar yaratmayı düşünün, fırsatlarda zorluklar aramayın” diye konuştu.
Güler Sabancı öğrencilere hayatla ilgili şu tavsiyelerde bulundu: “Karşınıza çıkan fırsatlara sahip çıkın, kıymetini bilin, değişimden korkmayın, özgür düşünme, ön yargısız farklı düşünce ve görüşlere açık olma, üniversitemizin sizlere kazandırdığı en önemli özelliklerdir. Esnek olun, değişimi yaratın ve yön verin. Geleceği düşünerek kendinizi geliştirmeye devam edin, her zaman pozitif olun, zorluklardan fırsatlar yaratmayı düşünün, fırsatlarda zorluklar aramayın. Üniversitenizde kazandıklarınızla ikliminizi gittiğiniz yerlere taşıyın. Şayet hangi limana gideceğinizi bilmiyorsanız hiçbir rüzgar sizler için doğru rüzgar değildir” dedi.

İki üniversitenin mütevelli heyetlerinin başkanlarının konuşmalarında ağırlık taşıyan nokta küresel kriz.

Rahmi Koç, küresel liderlerin krizleri önleme veya çözmede güçsüz kalmalarına dikkati çekiyor. Gemisini kurtaran kaptandır deyiminin önemini vurguluyor.

Güler Sabancı ise geçlere zorluklardan korkmamalarını yılmamalarını, kendilerine bir hedef belirleyerek o hedefe ulaşmaya çalışmalarını söylüyor.

Bunlar belli deneyim sahipleri için olağan sayılacak gerçekler. Fakat hayata yeni atılan gençler için bu tür öğütler çok önemli. Hele bunları ifade edenler hayatta başarılı olmuş kişiler ise.”

Engin’im arkadaşlarının ortasında, çok mutlu, Üniversite İmtihanlarının neticesinden umutlu, biz de gelecek onlarla daha güzel olacak diyoruz artık.

Her zaman sohbetine, özellikle genel kültür, spor, felsefe, konularındaki bilgisine, hayran olduğum, çok sevgili yeğenim de artık hem Üniversite okuyacak, hem de hayatın biraz daha içinde yaşayarak eğitiminin son dönemine başlayacak.Onu tekrar tekrar tebrik ediyorum, ve resimdeki gibi hep gülen, güldüren mutlu bir gelecek için, hem kendisi adına, hem ülkesi adına  marş marş diyorum.
________________

Prensim’le Haziran Ayı

Minik prensim’in Haziran ayı önemli değişikliklikler, ve ilkler ile dolu geçti. Ayın en güzel sürprizi,ilk sahne deneyimi oldu. Yuvasının yıl sonu etkinliğinde Arı Maya olarak sahneye çıktı. Okuldaki gösteri hazırlanırken öğretmenleri kimseye ne olacaksınız, ne yapacaksınız anlatmayın, onlara sürpriz yapalım demiş. Aslan da, tüm hazırlanmalar sırasında, hiç anlatmadı, gerçekten herkese tam bir sürpriz, yaptı.

Haziran sonuna kadar, hafta içi okul devam etti. Hafta içinde okul dışında, annesi, aninası,(anneannesi) Meral teyzesi, nanası ile hergün önceden yapılmış, programları var. Haziran ayında bir hafta arası Aslan’la aninada buluştuk. Hafta içi görüşmek için,  önceden randevu almak şart.Biz bir akşamüstü programı için bir ay önceden plan yaptık, ve büyük aile anina’da bir araya geldik. Anina çok güzel yemekler, tatlılar yapmıştı, Meral Teyzesi de harika börekler. Aslan da okul çıkışı Nana ile geldi, Aslan’ın aninada en sevdiği şey olan,evin terasında  hamakta bol bol sallandı, Meral teyzesiyle oynadı, ve de masada ki, harika lezzetli yemeklerden,iştahla yedi.Tabi  hepimizin ilgi odağı, neşesi oldu.

                                                                                                  Klasik pazar günkü buluşmalarımız da ise, haziran başından beri,   vaktimizin bir kısmını plajda geçiriyoruz, güneye inmeden denize girmeyi düşünmüyoruz, ama yemeğimizi deniz kenarında yiyoruz,yemek sonrası dondurmamızı da , biraz temiz havada şezlongta uyuyoruz, biraz duşun altında oynuyoruz.

Önce biraz ayaklarımızı sokuyoruz.

Sonra dizler

Sonra bir cesaret hepsi,sonra kaçış, sonra bir daha  bir daha, gerçekten çok keyifliyiz, hem o, hem biz.

Dondurmada tercihimiz külahla ve çukulatalı

Plajda çok tanıdıklarımız var, babasının arkadaşları, dedişkonun arkadaşları, henüz yaşıtımız arkadaşımız yok.Özellikle babanın arkadaşları ile çok güzel vakit geçiriyoruz, sohbet ediyoruz, oynuyoruz, gözlüklerini takıyoruz. Çünkü tüm yaşıtları prensim de dahil, henüz kendi başlarına çok özgür, olmuyorlar.Anne babaları ile olmayı tercih ediyorlar. Beni her gördüğümde   şaşırtıyor,  her hafta biraz daha büyümüş yeni şeyler öğrenmiş buluyorum onu.

Ama yine de minicik bir bebek. Onu çok seviyorum. Yanımdaki her anından çok keyif alıyorum. Bütün hafta da aklımda, gönlümde onunla yaşıyorum.Haftaya yeni sürprizlerle bir arada olacağımız günü sabırsızlıkla bekliyorum.

Son An Gelişmeleri/Ayın Son sürpriz Haberi….                                                                   Hafta sonu olmadan bu ayın herhalde en önemli gelişmesi yaşandı. Aslan gözlük takmaya başladı, aynı babasının çocukluğunda yaşadığı gibi, hipermetrop tespit edildi, ve bir müddet prensim gözlük takacak.

Prens’in ilk gözlüklü resmi, aşkım aşkım aninası ile.Aslan için annesi, babası, arabaları,  çok önemli ama ya aşkım aşkım aninası, onun için haftanın 7 günü 24 saat nöbette sevgili İsmihan. Her anında, mutluluğunda, doktorunda, okulunda, eğitiminde, eğlencesinde her zaman gönüllü, bin gönüllü, güzel yürekli , sevgili aninası İsmihan.Haziran ayının sürprizlerinden biri de aninanın doğum günü olması.Nice güzel yıllara güzel dost,güzel arkadaş,güzel insan, harika anina, seni çok seviyoruz.

Sizlerle paylaşmaya da devam, sevgiler herkese…..

Sürdürülebilir Ekonomi için Kadının Güçlenmesi

Haftanın çok önemli toplantısına katılmayı çok istedim, programladım,ama gidemedim.Aşağıda iki haber yazısı ve resimlerle haberi ekledim.

PEPSİCO TÜRKİYE VE KAGİDER ‘KADIN LİDERLERİN ÖNCÜLÜĞÜ-SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİ İÇİN KADININ GÜÇLENMESİ’ KONULU FORUM DÜZENLEDİ
Dünyanın en güçlü iş kadını Indra Nooyi’nin onur konuğu olduğu
forumda, kadının iş dünyasındaki konumu tartışıldı.
Kurumsal kültüründe kadın erkek eşitliğini temel ilke kabul eden
PepsiCo Türkiye ve Türkiye Kadın Girişimcileri Derneği KAGİDER’in Four
Seasons Bosphorus’da düzenledikleri “Kadın Liderlerin Öncülüğü –
Sürdürülebilir Ekonomi için Kadının Güçlenmesi” forumuna başta PepsiCo
CEO’su Indra Nooyi olmak üzere, iş, akademi, medya ve sanat dünyasının
önde gelen temsilcileri katıldı.
“Kadın Liderlerin Öncülüğü – Sürdürülebilir Ekonomi için Kadının
Güçlenmesi” konulu forum, Forbes Dergisi tarafından dünyanın en güçlü
4. kadını olarak gösterilen PepsiCo dünya CEO’su Indra Nooyi’nin
katılımıyla İstanbul’da yapıldı. Etkinliğe, Indra Nooyi’nin yanı sıra
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Dr. Gülden Türktan, Sabancı
Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Nakiye
Boyacıgiller, PepsiCo Asya Pasifik Bölge Başkanı Ümran Beba, PepsiCo
Batı Avrupa Bölgesi Başkanı Debra Crew, PepsiCo Türkiye Yiyecek Genel
Müdürü Ecek Aksel, Milletvekili Şafak Pavey, Eczacıbaşı Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Hürriyet Gazetecilik Yönetim
Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı ve sanatçı Serra Yılmaz katıldı.
Etkinliğin açılış konuşması “Eşitlik kültürünün sürdürülebilir
ekonomik gelişme için önemi, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi
ile iş dünyasına bakış” başlığı ile KAGİDER Başkanı Dr. Gülden Türktan
tarafından yapıldı. Açılış konuşmasının ardından PepsiCo Yiyecek
Türkiye Genel Müdürü Ece Aksel’in takdimi ve sunuş konuşmasıyla
başlayan forumda, Prof. Nakiye Boyacıgiller, PepsiCo Başkanı Indra
Nooyi ile “İş dünyasında kadının güçlenmesinde kadın liderlerin rolü,
Indra Nooyi’nin liderlik anlayışı nedir?” konuları üzerine devam eden
bir sohbet gerçekleştirdi.
Indra Nooyi, “PepsiCo’da biz, işimiz için doğru olanı yaparken
bunun dünya için de en iyisi olduğunu biliyoruz” sözleriyle başladığı
konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Bu yaklaşımımızın en önemli
unsurlarından biri, tüm ortaklarımız ve çalışanlarımız için güvenli ve
onları destekleyen bir iş ortamı yaratabilmemizdir. Bu yüzden, çok
kültürlü, farklı kuşaklardan insanları kadınlar için de liderliğini
gösterebilecekleri bir işgücü yaratmaya çalışıyoruz. Yapılan
çalışmalar yönetim kurullarında ve lider konumunda daha fazla kadın
barındıran şirketlerin, hem finansal anlamda hem de diğer boyutlarıyla
daha üstün performans gösterdiğini ortaya koyuyor. İşgücümüzün
farklılıklar barındırması ve kapsayıcı olması, aynı zamanda dünya
üzerindeki tüketicilerimizi daha iyi anlamamıza ve onların
ihtiyaçlarını karşılamamıza da katkı sağlıyor. Biz PepsiCo’da kadının
rolünü bir sosyal sorumluluk değil iş sorumluluğu olarak görüyoruz”
diye konuşan Nooyi sözlerini “Dünyadaki tüm kilit pozisyonlarda
erkekler yerine kadınlar olsaydı ne ekonomik kriz ne de savaşlar
olurdu. Daha çok kadın eğim imkanı bulur, çocuklar daha mutlu olurdu
ve daha iyi bir toplumda yaşardık” diye bitirdi.
Indra Nooyi ile sohbetin ardından gerçekleşen panel, Prof.
Boyacıgiller’in istatistiksel veriler ışığında iş dünyasında farklı
pozisyonlardaki kadınların konumları hakkında yaptığı konuşma ile
başladı. Ardından, Ümran Beba ve Debra Crew, iş dünyasından birer
kadın lider olarak, kadının güçlenmesine dair düşüncelerini
paylaştılar. Beba ve Crew, ekonomide daha fazla aktif kadın olmasının
getirilerini, ülkemizde, Avrupa’da ve dünyada kadının ekonomik
güçlenmesi için iş dünyasının neler yapabileceğini değerlendirdiler.
Panelin bir diğer katılımcısı olan vekadın-erkek eşitliği ile
insan hakları konularında çalışmalar yürüten Şafak Pavey, aktif bir
siyasetçi olmasından da yola çıkarak, ekonomide kadının güçlenmesi
için siyasi alanda neler yapılabileceğine dair düşüncelerini dile
getirdi.
Pavey’in ardından söz alan Bülent Eczacıbaşı, iş dünyasında üst
düzey bir erkek lider olarak kurumunun kadın güçlenmesine neden
öncelik verdiğini ve Eczacıbaşı Holding’in kadın güçlenmesi
konusundaki örnek çalışmalarını anlattı. Ardından Vuslat Doğan
Sabancı, özel sektör, medya ve sivil toplum alanında aktif çalışmalara
imza atan bir kadın lider olarak kadının ekonomik güçlenmesinin
önemine bu üç perspektiften birden değindi. Son olarak söz alan Serra
Yılmaz da, aktif bir kadın sanatçı olarak sanatın toplumu dönüştürücü
etkisini ve kadın sanatçıların farklı disiplinleri birleştirici ve
kamuoyunu etkileyici güçleri göz önünde bulundurulduğunda toplumsal
cinsiyet eşitliğini hayata geçirmek konusunda neler yapılabileceğini
tartıştı.
Four Seasons Bosphorus’da gerçekleşen “Kadın Liderlerin Öncülüğü –
Sürdürülebilir Ekonomi için Kadının Güçlenmesi” forumunu takip eden
200’den fazla davetli arasında, Türkiye’nin iş, sağlık, sanat ve medya
dünyasından önde gelen kadın temsilciler yer aldı.


Hanan Ercengiz, Indara Nooyi

Handan Ercengiz ve Şafak Pavey

Kagider grup Ayşegül Özsan,Yeşim Seviğ,Handan Ercengiz,Dilek Bil,Nuran Evrensel

Ayşe İle Yaşam

“Sadece guzel olmasina ve gun icinde guzel olana odaklanalim.
Ve heep cok guzel bir gun diye derin nefesler alarak icimizden gecirelim.
Arada bir de yakaladigimiza fikra anlatip kikirdiyalim.
Aksama ne yorgunluk, ne ofke, ne kirginlik..
Sadece deriin huzur olacak..
Suphesiz..:))

Aşklar, şüphesiz derin huzurda oluyoruz. Çünkü Tanrıyla beraberiz demektir. Tanri sadece aşk ve neşede.. Geri kalan ise sanal. Tanri ise tek hakikat! Ohhh gel keyfim gel..:))Ne guzel bir gun!”

Ayşe’m böyle diyor, işte. Onunla yaşam, başka güzel ve değerli.Onunla hep sevgi var, aşk var, neşe var.Ayşe’yle onbeş sene önce tesadüfen yollarımız birleşti,ya da öyle yazılmıştı.

Ben birkaç ünlü yabancı markanın o dönem Türkiye yetkilisi olarak , ( Celine,Girbou,Kellian… )  mağaza açabilecek uygun kişiler ararken, Ayşe de birkaç ünlü Türk erkek giyim markasının, mağazalarının sahibi idi.  Ortak arkadaşımız Sevgili Tayfun’la  sohbet ederken Tayfun Ayşe’yi aradı. Tayfun’un  çılgın Ayşe’siyle o gün tanıştım. Akmerkez’e berberime  gidiyorum dedi, bizde Etiler’de arkadaşımın mağazasındaydık.  Hemen uğradı, müthiş enerjisi, sevgi dolu gözleri, neşesi, kırmızı saçları  ile çok özel bir dost olduğu ilk bakışta anlaşılıyordu.

O gün den beri arkadaşım dostum, yaşam tarzı ile favorim. Hep neşe dolu, hep sevgi dolu, hep enerji dolu. Seyahat etmeyi çok seviyor, onunla seyahat etmek bir ayrıcalık.Herzaman dostları ile, sevenleri ile seyahat ediyor, Herkes Ayşe ile bir yerlere gitmek için sırasını bekliyor.Ayşe, çılgın, Ayşe kelebek, Ayşe kırmızı, Ayşe mavi, Ayşe güzel bir ışık,

Ayşe’m ile herşeyi Maçahel’de,  onunla seyahatler, hep tatlı sürprizlerle dolu

Ayşe zamanını çok iyi planlıyor. Evinde, işinde, seyahatlerde, dostları ile olmayı, onları ağırlamayı, sürekli eğitimler alıp ilgi duyuğu sohbetlere öğretilere katılıp kenini geliştirmeyi çok iyi yapıyor. Öğrendiklerini de sevdikleri ile ilgilileri ile paylaşıyor.Senelerdir KemerCountry’de, Etiler’de bu senede Bağat Caddesinde Tasavvuf da Aşk sohbetleri yapıyor. Çocukluğundan beri ilgi duyduğu Tasavvuf konusunda kendi özel, neşe dolu yorumuyla anlatıyor.

Bağdat Caddesi Tasavvuf’da Aşk grubu ile                                                                    Ayşe’mden alıntılar                                                                                                              “Dingin, derin, engin.
Benimle beraber..
Ben O’nunla olduğumda
O bir an yalnizlik, yokluk çektirmedi.
Zengin, doygun, tam, neşeli
Hey güzel Allah’ım!
Hey sevgilimmm!”

Ayşe iyi konuk, iyi ev sahibi, her zaman, şık, farklı, her zaman renkli, çok güzel şarkı söylüyor,çok iyi anne, kardeş, evlat, dost, arkadaş.

Ayşe’min seveni çok sevdikleri çok,dostları , arkadaşları çok.

Ayşe ve Maçahel bir bütün

En sevdiğin yerlerde, en sevdiklerinle geçen doğum gününde beraber sürpriz parti ile kutlamıştık. Bu sene  bana uzaktasın, ama kalbimde gönlümde hep yanımdasın, hep orada olacaksın.

Macahel deresi aşkla akar.. Bildiği yegane akış şekli bu.. Ayşe’nin enerjisi doğanın enerjisi ile Macahel’de en üst noktaya erişiyor.

İyiki seni tanımışım Ayşe’m huzur dolu, neşe dolu, dünyana iyiki beni de almışsın. Hep böyle güzel enerjinle, sevginle, dostluğunla nice mutlu seneler sana. Hasretle sevgiyle kucaklıyorum.


Bu Davet Daha Keyifli Olamazdı.

Hürriyetin Yaza Merhaba Partisi,Beylerbey’deki tüm doğal güzellikler içinde ve Boğaz Manzaralı evin bahçesinde, çok huzur dolu, mutluluk dolu, samimiyet dolu geçti.

Meral Tamer Meltem Kurtsan tatlı sohbette

Bir bahçe daveti, böyle büyük bir grup için,bu sıcak günlerde,bundan daha keyifli olamazdı.Kimse ayrılmak istemedi, herkes kendine uygun saatte geldi.

Handan Ercengiz Berrin Kuleli

Her gelen, hangi saatte gelirse gelsin, her an bol leziz yiyeceklerden yedi. İçecekler her an taze ve çok boldu.

Sofradaki çeşitlerin bolluğu lezzeti,sürekli ikram edilen, nefis sıcak gözlemeler, evin bahçesinin taze meyvaları sebzeleri, ev sahiplerinin, çok rahat telaşsız,

ama hiç eksiksiz, kusursuz, misafirperverlikleri herhalde, çok uzun süre anlatılacak, hiç aklımızdan çıkmayacak.

Herkes çok neşeli,Belma Satır, Nuran Evrensel, Ferah Türel, Hürriyet Özçelik

Bu güzel davette yok yoktu.

Masadaki çeşitli yiyeceklerin, gözlemelerin, meyvaların, kuruyemişlerin bolluğu, Handan’ın  sevgili kayınpederinin makoronları, özel  Kagider kurabiyeler, dondurmalar, Yeşil Kagider, yüzükler, magnetler, herkese yapılan

Dilek Bil, Miyase Bülbül

dövmeler,tattolar, elişi fularlar, kolyeler, Adana’dan davet için sabah gelip akşam dönenler, Paris seyahatinden uçak  değişikliği  yapıp, yetişenler, anlatmakla bitmeyecek, güzel, duygu dolu enerji dolu katkılar.

Belma Satır,Beylem Leblebici,Ayşe Işıl, Aslı Şardan, Aydan Baktır, Orkide Gökhan , Güzin İlker,Selma Akdoğan, Elif Gedikbaşı, Münteha Adalı , Özlem Açıkel,Funda Acar.

Hepsi bu davette vardı.Katılımı çok yüksek Kagider etkinliklerinden biriydi. Herhalde en büyük katılımlı ev davetiydi.

Bugün için Adana’dan gelen Filiz Yaldız,mükemmel davetin evsahibi,Hürriyet Özçelik,başarılı Kagider etkinliklerinin yapımcısı Münteha Adalı,Paris’den dönüş uçağını erkene alıp yetişen Zehra Güngör, Nuran Evrensel, Güzin İlker

Kapıda bu kadar çok hanımı karşılayan ve hep eşine bu davette yardımcı olan Necdet Bey,  ailenin güzel kızı ve kuzeninin ev sahiplikleri,

Hürriyet’in  herzamanki doğal, sımsıcak hali, davranışları, yazmayacağım , resimler anlatacak..

Böyle mükemmel bir yaza merhaba davetinde bizleri biraraya getiren sevgili Hürriyet’e teşekkürlerin en büyüğü, en güzeli, Özçelik ailesine, tüm emeği geçenlere tekrar tekrar teşekkürler

Ben bu yazımda,kendi çektiğim resimlerle başladım, yeni  resimler geldikçe koymaya devam edeceğim, çünkü herkesin mutluluğu, huzuru, keyfi resimlere yansımış,sonradan aklıma gelenleri de yazacağım. Arada sırada hepimiz bakabilelim, bu güzel günü hatırlayalım, yazı aşağıda devam ediyor, atlamayın. Belki sizler oradasınız.

Okumaya devam et