Monthly Archives: Eylül 2013
Enver Aysever ile Aykırı Sohbet
Dün Enver Aysever bizlerle Kagider’de kahvaltı sohbetindeydi,dün yazdım, bu gün de devam ediyorum.Sohbetin bazı kısımlarını ve Enver Aysever’in sorulara verdiği cevapları yazdım.
Konuşmasına kızı olmayan baba %50 babadır diye yumuşak bir girişle başladı; ama arkası öyle gelmedi.
“Ben sosyalıstim. Kapitalizm hayatı tüketiyor, patronlar biraz vahşi oluyor,” deyip; sosyalizm olmayan düzende sosyalist olmak aptallıktır,” gerçeğini kabul ettiğini de açık yüreklilikle ilave etti, ve sohbetten en çok akılda kalanlar…
“Tembellik hakkımı kullanmak istiyorum, sekiz saat değil, beş saat çalışıp sonra gülüp eğlenmek, müzik dinlemek,kitap okumak sohbet etmek istiyorum.”
“Patronuma duacı olmak istemiyorum. Ben çalışıyorum o kazanıyor, o bana duacı olsun.”
“Sosyalizm yoksullukta değil, varlıkta eşitlik olsun.Benim de hedonist taraflarım var, ben de iyi giyinmek, iyi içki içmek istiyorum.”
“Kişisel Gelişim Kitapları okuyanlara şaşıyorum, 40-50 yaşına gelmiş, gelişememişse bundan sonra hiç gelişemez.”
“Yaşam koçlarının, kendilerinin, önce yaşam koçuna ihtiyacı var.”
“Çok şey de problem var, eksik var, ama herkesin, misyonu ve vizyonu var.”
“Öğretmenler, hekimler kutsaldır, diye bir şey yok, onlar da insan, onlar da ay sonunu nasıl getireceklerini düşünüyorlar.”
“Bütün Kagider kadınları Nezihe Muhittin’i bilmeli.O ilk direnişçi kadın; bu yüzden de erkekler tarafından tımarhaneye atılmış.”
“Günümüzde bilgi sıradanlaşmış, saldırgan olmuş. Ben sezgi çağına inanıyorum.”
“Kadın kutsal değil, kadın çiçek değil, ot değil, kadın da bir insan erkekten farkı yok.”
“Hiç kimsenin kadın diye siyesette olmasını ,Tansu Çiller veya Margaret Thatcher olmasını istemiyorum.”
“Kadın; kadın dili kullanmalı, çoğulcu, barışsever,hassas, duygulu. Erkek dili kullanan (baskıcı, otoriter, saldırgan,ötekileştiren,)kadın olmanın, erkeklerden farkı yok. Kadın dili kullanan, bütün kadınları destekleyen, kadının; söz hakkı olduğu,bir dünya istiyorum.”
“Kadın diliyle siyaset yapan kadın, içişleri bakanı, adalet bakanı olmalı, kadın bakanı, kadın olmamalı, erkek kadın bakanı olmalı.”
“Kadın kotası, kadın kolları çok alçaltıcı. Erkek kolları diye birşey var mı? İsteyen her parti istediği kadar kadın aday koyabilir.”
Enver Aysever annesi ve anneannesi ile gurur duyuyor. Emlak Kredi Bankasında çalışan annesinin şık kıyafeti ile işe giderken elinden tutmasını unutulmaz gurur verici anıları arasında yer alıyor. Çalışan kadına saygı duyuyor.
Gençlik yıllarında ilgi duyup sonra ayrılmak zorunda kaldığı kız arkadaşı ,kendisini iki yıl sonra arayınca, ne yapacağını şaşırıyor,koşarak felsefe hocasına gidip danışıyor, hocasına, durumunu heyacanla anlatıyor, ve çaresizlikle ne yapmalıyım hocam diyor.Çok ilgisiz dinleyen hocası,“Ben de aşığım ve ne yapacağımı bilmiyorum, zaten tarihte de hiç bir filozof, kadın karşısında doğru yolu bulamamış.”diyor.
Enver Aysever; aşık olduğu kadın olarak Sevgi Soysal’ı anlatıyor.Tüm kitaplarını okuyun diyor.
Behice Boran, Büşra Ersanlı, Leyla Erbil,Ayşe Emel Mesci, Zeynep Kuray, Nilgün Marmara’yı da hayran olduğu diğer kadınlar olarak tanımlıyor.
Sorular
Erkekleri yetiştiren de anneler, anneler nasıl erkek çocuk yetiştirmeli?
“Erkek çocuğu sadece anneler yetiştirmiyor, babalar da aynı derece sorumlu, anneler kız çocuk da yetiştiriyor.Bunu kadına indirgemeyelim.Bir erkeğin etik duruşunun tamamlanması, kadına nasıl davranılacağını öğrenmekle olur.”
Hükümetin kadını evde tutma yanlısı politikası için ne diyorsunuz?
“Kadını evde tutmak fikri çok acı. Anlatıldığı gibi kutsal aile diye bir kavram yok,evde taciz de var, tecavüz de var, ensest de var, çocuk gelinler de var.Aile kutsanması gereken bir kavram olmamalı .Kadın isterse evde, isterse dışarda olmalı.Boyun eğmeyen kadına ihtiyacımız var.”
Programınızda arka arkaya çok kadın koyarak, tepkinizi, gösteremez misiniz?
“Böyle hazırlığım var, önce dört partiden dört kadın getirmek istedim, ama dört partiden dört kadını bir araya getiremedik.Ama başka konularda 16 kadın konuğu arka arkaya getireceğim.Başkanınızı da davet ederim o zaman.”
Enver Aysever Aykırı Sorulara Nasıl Hazırlanıyor?
“İnsanlara mahremiyet soruları sormam.Açık istihbarat yaparım.Yazılmış olanlarla ilgili sorular sorarım. Soru sorma tekniği çok önemli. Düşünme özgürlüğü kendi kendine olunca herkeste var.Türkiye ‘de ifade etme özgürlüğü sorunu var.Bu da sormakla başlar, İYİ SORULARIM VAR, AMA CEVABINDAN EMİN DEĞİLİM. derim.”
Hep kadınları konuştuk, erkek olmak nasıl bir duygu?
“Erkek olmak zor, erkek adam da korkar, ama söylemekte zorlanır. Ben 28 gün askerliği bile çok zor yaptım. 4 kutu zanaks içmek zorunda kaldım.Kan aldırmaya korkarım, her seferinde bayılacak gibi olurum. Sünnet olmaktan nefret ederim, o törenlerden elbiseden,bir parçamın kesilmesinden…Becermek, becerememek meselesi…Korkuyor musun? diyenlere, evet korkuyorum, korkmayanlardan da korkarım.”
Edebiyat, müzik sanat deyince ne yapıyor?
“Önce rock davulcu olmak istedim, sonra edebiyatçı olmaya karar verdim.Tavsiyem ailece, her gün yarım saat hiçbir şey yapmadan sadece müzik dinleyin.Tezer Özlü, Leyla Erbil okuyun, göz okuması yapmayın, kitabı kitabın hakettiği şekilde okuyun.Bir kitap size birşey vermiyorsa kabahat sizdedir,”
Özel yaşamda ne yaparsınız?nasıl birisiniz?
“Evcimenim, çok kadın arkadaşım var, nasıl biri olduğumun karnesini ben veremem.Kızımın hayatımda değeri çok büyük, benim babam önemli bir yazar desin, isterim. Sabahattin Ali’ye tutkunum. Boyun eğmeyen bir kız evlat yetiştirmek istiyorum.”
Aykırı Olmak Ona Yakışıyor
Bu gün Kagider kahvaltı toplantısında; Enver Aysever bizlerle idi.Ben çok TV seyretmeyen biri olarak ne kadar beğendiğimi söylesem de arkadaşlarımın ilgisinin ve sevgisinin yanında çok zayıf kaldığım kesindi. Böyle söylüyorum, çünkü bu davet Kagider YK nın değil, Kagider üyelerinin teklifi idi.Enver Aysever Kagider’e geldiğinde her erkek konuk gibi bu kadar kadının arasında “ne yapacağım” tedirginliği içindeydi.. Sonra bizlerin ev sahibi ve hayranları olarak dostça ilgimizi hissettikçe rahatladı.Kahvaltı ikili, üçlü, beşli mini sohbetlerle başladı. Saat 10.00 dan sonra da Enver Aysever ile beklenen aykırı sohbet başladı.Aykırı sohbet diyorum,TV programının isminden etkilenerek değil, gerçekten aykırı bir sohbet olduğu için.
Konuşmasına kızı olmayan baba %50 babadır diye yumuşak bir girişle başladı; ama arkası öyle gelmedi.
“Ben sosyalıstim. Kapitalizm hayatı tüketiyor, patronlar biraz vahşi oluyor,” deyip; Gerçi sosyalizm olmayan düzende sosyalist olmak aptallıktır,” gerçeğini de kabul ettiğini de açık yüreklilikle söyledi.
Kapitalizm ve patron karşıtı söylemlerinden bütün kadın girişimciler olarak nasibimizi aldık.Belki erkek patronlar gibi sert , otoriter ve vahşi olmasanız, duygularınızla hareket edebilseniz, farklı olacaksınız, ama iş kadınları olarak sizlerde erkekler gibisiniz, demeyi ihmal etmedi.Edebiyat, müzik, siyaset, kadınlar hakkında çok farklı, çarpıcı ve aykırı sohbet devam ederken; güzel güzel dinleyip, ama kendi bildiğinden şaşmayan özgüveni yüksek Kagider Kadınları sıranın sohbet sonrası soracakları sorulara gelmesini beklediler. Çünkü sohbetin her aşamasında çarpıcı, vurucu aykırı bir düşünce duygu hep vardı. Zaman zaman annesine ve kızına olan hayranlığı ile gönlümüzü alsa da hepimizi yerden yere çarpan söylemler çoğunlukta idi. Sohbet bitiminde sorular çoktu, tamam şimdi köşeye sıkıştırdık, derken cevaplar daha da çarpıcı ve baskın çıktı. Evet Enver Aysever’i mat edemedik, ne de olsa ev sahibiydik. Tüm sohbet esprilerle dolu idi, ama hepsi aykırı düşünceler üstüne kurulduğu için çok güldürmedi, ama tüm sohbeti gerginlik değil keyif içinde dinledik, bitsin istemedik. Sohbet sonunda da hepimiz üç beş kitabını alıp imzalattık. Yani girişimci gözüyle satışlar iyiydi, Enver’e aykırılık yakışıyordu. Bu günlük, gelemeyen dinleyemeyen arkadaşlarımın ısrarları için bu kadarını yazdım.Tüm sohbeti ÖZELLİKLE AYKIRI SORU CEVAPLARI sizlerle yarın paylaşacağım. Çünkü TV de Enver Aysever’i dinlemek istiyorum.Sevgiler sevgiler…
Keiretsu Forum ve Kayak
Girişimciler için Teşvik, Hibe, Melek Yatırımcı Fırsatları ; | ||
Ne zamandır, planladığımız bir çalışmayı bugünden itibaren her hafta adım adım anlatmaya çalışacağım,katkı, destek alanlardan, verenlerden bilgiler, örnekler röportajlar ekleyeceğim. Girişimciler ve girişim adayları için; faydalı olacağına inandığım çalışmayı, sevgili Hande Çilingir ile birlikte hazırladık.Hande 2011 de Kagider’e girdiğinde en genç Kagider’li ve çok başarılı girişimcilik hikayesi ile hepimizin gözdesi, gururu oldu. Onun da o günlerde girişimcilik hikayesini yazmıştım. Sonra da Hande’den zaman zaman çok güzel haberler paylaştım. Şimdi de yeni projelerle yeni yatırımlar alarak koşturmaya devam ediyor. Onun yatırım alma hikayesini de ayrıca özellikle paylaşacağım.Ben öncelikle Türkiye’de de artık yavaş yavaş etkin olmaya başlayan Melek Yatırımcılar ile başlayıp sonra teşvik, hibe ve avantajlı diğer fırsatlarla devam edeceğim.Melek Yatırımcı deyince hem nasıl melek yatırımcı olunur, hem de nasıl girişimlere yatırım alabilirsiniz konularını detaylarlarıyla paylaşmaya çalışacağım. Geçtiğimiz hafta Keiretsu Forum Türkiye’nin Kagider ile başlattığı Kadın Yatırım Kolu KAYAK toplantısına katıldım.Hem girişimcilere hem yatırımcılara faydalı bilgilerin aktarıldığı toplantıyı paylaşarak başlıyorum. Sevgiler, sevgiler |
Keiretsu Forum İstanbul,

Süslü Kadınlar Turu Yapıldı
Bugün yapılan güzel bir haberi,çevreci bir etkinliği ,Kadıköy Gazetesi’nin haberini dün Yeşil Kagider Blog’da paylaştım. Bugün yarış gerçekleşti, çok renkli çok ilgi çekici idi.Hem izlemeye, hem fotoğraflamaya çalıştık.Caddebostan Migros önünden geçerlerken Melih’in objektifinden üç fotoğraf seçtim. Daha da ekleyeceklerim var.Otomobilsiz Kentler Günü Etkinliğinde ;BİSİKLETLİ KADINLAR aynen söylediklerini yaptılar.
Süslü kadınlar bisiklet kullanıyor! |
“Egzoz kokusuna karşı parfüm kokusu… ” diyen bir grup bisikletli kadın, “Süslü Kadın Bisiklet Turu” düzenliyor.
Gökçe UYGUN
Otomobilsiz Kentler Günü’nde İzmir ve İstanbul’da 22 Eylül Pazar günü eş zamanlı olarak yapılacak turu, hem bisiklete şık kıyafetlerle de binilebileceğini kanıtlamayı hem de bisiklet kullanımı konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Etkinliğin düzenleyicisi bisikletli kadınlar, ‘’Bisiklete herkesin binebildiğini, hatta çok güzel bindiğini, o da yetmezmiş gibi süslü püslü bindiğini göstermek için Otomobilsiz Kentler Gününde süslü kadınlar yollarda olacak. İstanbul’un yollarını, boğaz köprüsünü egzoz dumanı kokusu değil, parfüm kokusu saracak. Yaptır saçları, sür parfümünü, giy kokoş elbiseni, tak şalını, sür rujunu-ojeni, giy topuklunu; sadece kendini mi süsleyeceksin? Hayır… Bisikletini de süsle, çık yollara…’’ çağrısını yapıyor. ‘’Tura katılım için kadın olmak, süslü olmak, süslü bir bisiklete sahip olmak, en fazla 10 km hızla ilerlemek ve şaşkın şaşkın bakanlara el sallamak yeterli..’ diyen kadınlar, 15.30’da Kadıköy İskelesi’nde buluşacaklar. Topuklu ayakkabılarla pedallayarak Kadıköy çarşısından geçerek Yoğurtçu Parkı’na varacaklar. Süslü kadınlar için 15 dakika makyaj tazeleme molasının ardından, 16.30 sularında Bağdat Caddesi’ne hareket edecekler. Bağdat Caddesi Migros’ta 15 dakika ihtiyaç ve makyaj tazeleme molası verecek olan kadınlar, tura yeni katılımlarla 17.30’da Bağdat Caddesi turunu gerçekleştirecekler. Kadınlara daha sonra Kadıköy Boğa’ya dönerek turu tamamlayacaklar.
Otomobil değil bisiklet!
Öte yandan Bisikletliler Derneği de 22 Eylül dünya Otomobilsiz Kent Günü’nde her sene olduğu gibi bu kez de etkinlik düzenliyor. Teması “TEMİZ HAVA”! olan etkinlikte bisikletliler, sabah 10.30’da Lütfi Kırdar’dan başlayıp Boğaz Köprüsü’nden geçerek Haydarpaşa’ya pedallayacaklar. Burada da Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin de katılımıyla etkinlik düzenlenecek.
|