İki Çevre Dostu Haber

Pazertesi sabahları ekogazete‘yi keyifle okuyorum.Derledikleri beni çok umutlandıran mutlu eden çevre yazıları var.Tabi mutsuz eden uyarıcı yazıları da var. Sonuçta hepsi çevre için farkındalık yaratan önemli yazılar. Buradan, zaman zaman  yazılarını paylaştığım Atila Alpöge ve Tahsin Çorat’a da teşekkür ediyorum.

Aşağıdaki haber de onlardan biri. Ben bunun altına Kadıköy Belediyesinin, konuyla ilgili çok güzel bir çalışma haberini de ekledim. Sizleride mutlu eder umarım. İyi haftalar diliyorum.

(Çevre yazılarımı Yeşil Kagider Blogumuzdaki , sorundan dolayı bir süredir  yayınlayamıyoruz,sadece burada paylaşabiliyorum.)

Mutfak atıkları işe yarayacak

28 Nisan 2013 tarihinde yayımlandıby 

Londra’dayız.  Binlerce lokantası var.  Yüzlerce de yiyecek üreten tesisi.  Tabii bunlarda zeytinyağından içyağına kadar her türlü yağ kullanılıyor.  Örneğin, patates kızartılıyor.  İşi bittikten sonra da yağlar atılıyor.  Doğru kanalizasyona.  Ama bunlar borularda, künklerde pıhtılaşıyor, donuyor ve tıkama yapıyor.  İdare de bunları temizlemek için her ay 1 milyon sterlin harcıyor.  Bu kaybı tersine çevirme zamanı geldi.

Garip de görünse, yepyeni bir proje oluşturdu yetkililer:  Mutfak yağı atıklarından enerji üretmek.  Her gün 30 ton yağ toplanacak ve bunlar bir santrali işletecek.  Projenin sorumluları tarlalardan gelecek işlenmemiş, kullanılmamış yağa kapılarının kesinkes kapalı olduğunu ısrarla söylüyorlar.

Santral yılda 130 milyar saatlik enerji üretecek.  Sorumlular “Bu enerji 40.000 konutluk bir kasabayı bütün yıl boyunca aydınlatır.” diyorlar.  Aslında bu enerjinin yarısı boruları temizlemekte kanalizasyon idaresine yetiyor.  Gerisini de elektrik idaresi satın alacak ve kendi sisteminde hizmete sunacak.  Elektrik idaresinin genel müdürü “Bu işten herkes kârlı çıkacak.  Vatandaş da, lokantalar da, kanalizasyoncular da, biz de.”

[Ancak bütün bu yağlar nasıl toplanacak?  Bunun maliyeti ne olacak?  Astarı yüzünden pahalı olmayacak mı?  İşin bu tarafı çok açık değil.  En azından şimdilik bilgi yok.]

Atila Alpöge /  Yararlanılan kaynak:  James Meikle, The Guardian, 7.3.2013

Atık Yağı Getir, Temiz Yağı Götür…

Kadıköy Belediyesi, atık yağların zararının önüne geçmek üzere “Atık Yağı Getir, Temiz Yağı Götür” kampanyası başlattı.

Kampanyanın tanıtımı, DoubleTree by Hilton Moda’da gerçekleşti. 1 litreyağın 1 milyon metreküp suyu kirlettiği ekolojik sistemde geri dönülmez hasarlar oluşmaması için düğmeye basan Kadıköy Belediyesi ve Çevre Bakanlığı lisanslı Deha Biodizel firması, örnek çalışmayı hayata geçirdi. Tanıtım davetine; Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, bazı KadıköyBelediyesi Meclis Üyeleri, Kadıköy Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü yetkilileri, Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, Deha Biodizel Genel Müdürü Abdullah Tiryaki, mahalle muhtarları ve Gönüllü Evleri öncüleri katıldı.

5 LİTRE ATIK YAĞ GETİREN, 1 LİTRE TEMİZ YAĞ ALACAK…

Evlerde ve lokantalarda kullanılan atık kızartma yağlarının çöpe ve lavabolara dökülmesi ile meydana gelen çevre, yeraltı suları ve deniz kirliliğini önlemek için çalışmalar yapan Kadıköy Belediyesi; konunun önemine dikkat çekmek ve ev kadınlarını harekete geçirmek için, atık yağınıbiriktiren Kadıköylülere temiz yağ armağan edecek. Deha Biodizel firması ile ortak kampanya başlatan Kadıköy Belediyesi, 5 litre atık yağ getirenlere 1 litre ayçiçeği yağı verecek.

SELAMİ ÖZTÜRK, GÖNÜLLÜLERE TEŞEKKÜR ETTİ…

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, 2008 yılından bugüne ev ve işyerlerinden atık yağ topladıklarını ve biodizel yapılması için firmalara verdiklerini hatırlatarak, kampanyaya yönelik açıklamasında şunları ifade etti: “Bugün burada başlattığımız kampanya, iklim dostu çalışmalarımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu proje ile insanlık için, dünya için güzel bir işyapıyoruz. İddia ediyorum ki, Kadıköylü gönüllüler sayesinde bu proje, Türkiye’de en iyi Kadıköy’de uygulanacak. Herkesi de, komşusunu bu projeden haberdar etmeye çağırıyorum.”

ATIK YAĞLAR TEMİZ ENERJİYE DÖNÜŞÜYOR…

Deha Biodizel Genel Müdür Yardımcısı Nihal Sözbir Karakuş ise, firma olarak geri dönüşüm çalışmalarına yönelik şunları ifade etti: “Türkiye’de yılda 350 bin ton atık yağ oluşuyor. Amacımız, bu yağların lavabolara dökülmemesi… Ben kimya mühendisiyim ve şunu söylüyorum; en tehlikeli atık, atık yağdır!Yağlar dökülmesin, canlılar ölmesin. Bu yağları toplayarak, ekonomiyekatkı sunalım…”

ÖRNEK GÖNÜLLÜ MUHTAR DEVELİOĞLU’NA PLAKET…

Atık yağların Kadıköy’de bulunan Gönüllü Evleri ve muhtarlıklara bırakılabilecek olması ile birlikte, davete Kadıköy Mahalle Muhtarları veKadıköy Belediyesi Gönüllüleri de katılım gösterdi. Proje başlamadan önce, kendi çabaları ile atık yap toplayıp, ekolojiye katkı sunmak üzere çalışan Zühtüpaşa Mahallesi Muhtarı Harika Develioğlu’na plaket takdim edildi. 5 litre atık yağ biriktiren bazı Kadıköylü kadınlara da, Belediye Başkanı Selami Öztürk ve Deha Biodizel Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı tarafından1 litre yağları hediye edildi.

1 LİTRE ATIK YAĞ, 1 MİLYON LİTRE SUYU KİRLETİYOR!

Lavabo ya da çöpe döküldüğünde toprağa, yeraltı temiz su kaynaklarına ve denizlere ulaşarak çevre kirliliğine neden olan bitkisel atık yağlar, su kirliliğinin yüzde 25’ini oluşturuyor. Atık yağlar ile kirlenen suları ise, biyolojik olarak arıtmanın mümkün olmadığı biliniyor. Denize karışan atık yağlar, suların yüzeyini kaplayarak, suya oksijen transferini önlüyor ve deniz canlılarının ölmesine sebep oluyor.

YAĞLARI SOKAKLARDA AKILLI CİHAZLAR TOPLAYACAK…

Deha Biodizel firması, atık yağ toplama işlemi için yakın zamanda Kadıköy sokaklarına cihazlar yerleştirecek. Kadıköylüler, atık yağlarını bu cihazlara bırakacak ve karşılığında bir bilet alacak. 5 litrelik yağa denk gelen bilet sayısına ulaştıklarında ise, anlaşmalı mağazalara giderek 1 litre ayçiçek yağlarını ücretsiz olarak alabilecekler.

Böylece Kadıköylülerin, evde uzun süre yağ biriktirmek ve bir seferde 5 litre yağ bırakmak gibi bir zorunlulukları da kalmayacak. Atık yağlarını yeni ay çiçek yağı ile değiştirmek isteyen vatandaşlar, 444 28 45 ya da 414 38 15 no’lu telefonları arayarak, evlerine atık yağ toplama aracı çağırabilecek. Kadıköylüler, atık yağlarını Muhtarlıklar ile 21 mahallede bulunan Gönüllü Evleri’ne de bırakabilecek.

Ayın Davetleri

Üniversiteden arkadaşlarımla geçen hafta Cuma akşamı bizde buluştuk. Yaza, merhaba partisi yaptık. Moda’ya taşınıp bizlere yakın gelen sevgili Esen’e  hoşgeldin demek ve  geçen hafta doğum gününde olamadığımız Nazan’ı da kutlamak istedik.

Herkes kendi yaptıklarının servis öncesi son hazırlıklarını yaparken

Bu partide ilk defa farklı bir uygulama yaptık. Dört arkadaş tespit ettiğimiz, menüyü  paylaştık ve herkes kendi evinde yaptı.Ben ev sahibi olarak masa organizasyonunu ve servis de kullanılacak tüm tabak, bardak ve diğer herşeyi hazırladım.

Hoşgeldin içkisi olarak şampanya ve çilek, kuru yemiş,fırınlanmış keten tohumlu gevrekler hazırladım, ayrıca, balık ve salatanın yanına  özel soslu brokoli ve fırınlanmış yaz sebzeleri yaptım. Masada yeşil organze yemek örtüsü ve sekiz ayrı renkteki keten peçetelerle yazın sıcaklığını vermeğe çalıştım. Nehla somonları ve sosuyla geldi, özel hazırladığı sosla balıkları fırına koydu. Nazan harika salatasını ve sosunu salata tabağına yerleştirdi.Esen krem karamellerin yemek sonrası servisi için hazırlıklarını yaptı. Annem de konuk olmasına rağmen arzu etti, çok güzel zeytiyağlı fasulye yaptı getirdi.Sonra herkes tabağına istediği kadar aldığı  önce zeytinyağlı ızgara sebzeler ve  salata ile masada yerini  aldı. Haluk içki servislerimizi yaptı. Soğuttuğum beyaz şarapları sundu.

Partinin  iki  konuğundan  biri annem, biri de yine hepimizin çok sevdiği üniversite arkadaşımız,   tasavvuf da aşk sohbetleri ile gönlümüzde bambaşka yeri olan, neşesi, enerjisi, herkesle bol bol paylaştığı sevgisiyle sevgili Ayşe Sakar’dı.Damatlar Necil ve Haluk bizlerle olmaktan  çok keyifliydiler. Davetin en önemli özelliği, sağlıklı, hafif, abartmadan  yeterli miktarda bir yemeği, hep beraber hazırlayıp, servis edip, hep beraber keyif yapmaktı. Benim misafirlere özel sürprizim ise herkesin tabaklarına koyduğum Yeşil Kagider Farkındalık  Yaratma, Hatırlatma Projesi olarak kullanacağımız akıl yüzükleri oldu. Bu minik zarif yüzüklerlerin özelliği,amacı, her zaman Yeşil Kagideri, tweeterda, facebookda blogumuzda takip ederek, doğa dostu olmamızı, hatırlatmaktı. Çok da anlamlı  ve yararlı oldu. Ertesi gün, güzel geri dönüşler geldi,sonra anlatacağım, mutlaka.Sohbet güzeldi, yemekler güzeldi, annem herkesin servise ve mutfağa yardım etmesine çok şaşırdı ve alışamadı ama çok keyifli bir akşam oldu.

Ayın  diğer iki davetinden biri,  Leyla bebeğin bir yaş partisi idi.

Bebekler hayatın çok farklı, en güzel mutluluğu, onların büyümesini izlemek,dokunmak, konuşmak, anlamak, anlatmak, herşeye değer. O kadar saf, korumasız, ve güzeller ki.Bu dönem de hayatımdaki önemli bebeklerden biri Leyla, onunla zaman zaman bir araya gelme şansım olduğu için çok mutluyum. Leyla sakin, güleryüzlü, biraz ürkek,zarif, minicik bir kız bebek. Şimdi de bir yaşını doldurdu. Mutlulukla, keyifle yaşgünü partisindeydi, anlamaya çalşıyordu, ama zordu tabi.

İlk kez bu kadar kalabalık ilgi, bütün sevdikleri, tanıdıkları, tanımaya çalıştıkları oradaydı, minik başka bebekler vardı, onlarla oynadı, pastasını üflemeye çalıştı,  bol bol gülümsedi, güldü, çok mutluydu. Bizde onunla çok keyifli ve mutlu olduk. Hiç başka şeyler düşünmeden onunla ve çevremizdeki bu çok değerli sevgiyi, güzelliği mutluluğu paylaştık.

Haftanın  önemli  davetlerinden biri de sevgili arkadaşımız Nilgün Gülen‘in Bağdat Caddesindeki Mağazası BNQ‘nun  sezon açılışı idi.

Bu güzel mağazada, Avrupa ‘da Milano’da bir Türk markası olarak kendini kabul ettiren defileler, tanıtımlar  yapan çok beğendiğimiz başarılı markasının yeni koleksiyonunu onunla paylaşmak, görmek, dokunmak, denemek, sipariş vermek, almak, çok hoşdu.Sezon modellerinde Milano tanıtımından çeşitlerde vardı, hem farklı, hem spor, hem abiye, hem rahat, hem şık koleksiyonu ile ve hep güleryüzlü  tarzıyla   Nilgün de koleksiyon da içimizi ısıttı, hava yine biraz soğusa da artık yazdayız dedik.

Hepsinde güzel olan sıcak samimi ortamlar eski yeni dostlarla bir araya gelmek, birbirimizden güzel enerjiler, bilgiler, tüyolar almak, en güzeli,gülmek, gülebilmekdi.

Benim Yeşil Farkındalık Filmim

Yeşil yolculuğumu geçtiğimiz hafta  Yeşil Kagider Blog’da yazdım. Bugünde bu yolculuk içinde Yeşil Farkındalıklarım neler oldu, neler yaptım, yapıyorum, onları film ve fotoğraflarla aşağıda paylaştım. Filmdeki karakter Mimi’ nin anlatımı ve müziği, kulağıma ve gözüme hoş geldiği için onu seçtim.

Daha doğrusu bu güzel filmi önce                                         doğa dostu sevgili prensim keşfetti. O beğenince benim beğenmemem mümkün değil zaten.

Prensim yuva çıkışı boş su şişesini dönüşüm kutusuna atarken….

Filmdeki sırayla anlatırsam,

1-Kağıtları çift taraflı kullanmak her zaman yaptığım birşeydi.Gereksiz israfdan hep sakınırım.İşyerlerimde, evim de de buna çok dikkat ederim.Ama son iki senedir, printer’ı hayatımdan çıkardım. Çok mecbur kalmadıkça derken, artık hiç kullanmıyorum.Her yerde her şekilde de hallediyorum. Sözleşmeler dışında.

Ayrıca artık geri dönüşümlü özel kağıt kullanıyorum, defterlerim notebooklarım,çok sevdiğim Yeşil Yolculuk Ajandam hep geri dönüşümlü kağıt.Geri dönüşümlü notebooklar  hediye etmek, ya da ederek, hatırlatıcı olmak, çok hoşuma gidiyor.Kızımın da bana hediye ettiği, dışı deri içi, dönüşümlü kağıt, günlüğüm de en değerlim.

2-Carpooling; biz Kadıköy grubu, Kadıköy’de yaşayanların ,en sevdiğimiz şey her yere beraber gitmek, toplu taşıt kullanmak.Bunu hep yapardık, devam diyoruz. Yine 2004 de evimizi Ulus’dan Fenerbahçe’ye taşıyınca eşimle ben tek araba kullanmaya başladık.Bu bizi ne kadar mutlu ve rahat ettirdi, çünkü ayrı ayrı gittiğimiz özellikle akşam ziyaretlerinde, iki araba dönmek bize çok sorun oluyordu.  Hem evimiz ile işimizide  birbirine çok yakın mesafede konumladık. İşyerimiz de de hiç uzakta oturan eleman almadık.Bize yapılan başvurularda önce oturduğu yerin yakın olmasına dikkat ettik. İşimiz evimiz, vakit geçirmeyi çok sevdiğimiz, mekanlar hep yürüme mesafesinde,anneciğimide yakına taşıdım. Yüremeyi zaten çok severim, keyifle devam ettim.Benim sarı limuzin tutkum ise beni nasıl özgür, mutlu ve cool yapıyor anlatamam. Evet sarı lumizinlerimle (Bağdat Caddesi minübüsleri) bir yere gideceksem kıyafetlerimi de daha rahat seçiyorum, çantalarımı da. Yanlış anlamayın çok şık olabiliyorum, ama sadece, dar olmayan rahat inip bineceğim kıyafetler.Kadıköy yakasında minübüs kullananmak bence çok büyük konfor, hemen sizi görür görmez dururlar, beklerler. Her zaman caddede bir yere ya da Kadıköy’e giden, öğrenci, işadamı, kadını, emekliler, çelışanlar sanatçılar, sanatsevenler, operaya, konsere gidenler hep minübüsdedir.Nereye park edeceğim, derdi olmayınca hayat birden ne kadar kolaylaşır. Çoğu arkadaşım da benim gibi,şoförünü, arabasını almaz, limuzini tercih eder. Gerçekten konfor, özgürlük, ve farkındalıkdır, münübise binmek.Bu özel keyfimi size daha çok anlatabilirim.

3-Çamaşır makinesinde genelde soğuk su kullanırım, zaten yıkananlar çok kirli de olmadıkları için son derece ekonomik ve yararlı. Evdeki beyaz eşyaların zaten değişme vakti gelmişti, hepsini yeni ekonomik, çevre dostu sisteme döndürdük.2004 den beri kurutma makinemi hiç kullanmadım.Kurulu dolap içinde duruyor. Bu evimize taşınırken dolap odamızda, boydan boya cam olan bölüme  dolap yaptırmadık, kurutma yeri haline getirdik, hem sağlıklı ve çabuk kuruyorlar hem de elektirik tasarrufu yapıyoruz Yukarıda resmini gördüğünüz bölümün önüne istersek kapatabileceğimiz çok şık bir paravan perde de yaptırdık ama ona da gerek kalmadı, hem çamaşırları bir taraftan asıyoruz, bir taraftan ütüleyip kaldırıyoruz, hem kolay ve çabuk ütüleniyorlar.Bodrum’daki ev de de arka bahçemizde çok şık bir ahşap paravanla ayrılmış  yerimiz var, yine anında kuruyorlar, hemen ütüye hazır hale geliyorlar.

Şalımla mutluyum,hem yeşil dikkatinize

4-Artık kalorifer ve klimaları minumumda kullanıyoruz,hem daha sağlıklı oluyor, hem kışın şallarla, yazın, hava giren güzel esintilerle daha keyifli oluyor.Ampulleri hemen değiştirdik zaten. Elektrikli aletleri kullanmadığımız zamanlarda prizden çekmeye özen gösteriyoruz. Ama şimdi yeşil ofis programındaki sistemi bir tesisatçıya yaptırarak daha da  kontrol etmiş olacağız.

Bunun dışında, çöpleri ayrıştırma, gazeteleri, kağıtları, plastikleri, şişeleri ayırma konusunda harika bir belediyemiz var, biz de sadece dikkatli davranıyoruz. Her zaman doğaya yararlı hediyeleri tercih ediyorum, ağaç dikme sertikası, yeşil yayınlar gibi, ve devamlı yeni şeyler öğrenmenin uygulamanın keyfini yaşıyorum. Doğa dostu olmak bana çok ama çok keyif veriyor, kendimi çok huzurlu hissediyorum, sevgiler

Yemyeşil Cennetler

Baharın geldiği bu güzel günlerde, yemyeşil bir cennet,tertemiz bir hava ve su, ömrümüze ömür katıyor. Her zerremizle, yaşama şükrediyoruz.Çocuklarımıza da böyle bir dünya bırakmayalım mı?

“Kadın, İşveren, Anne” olarak çevre duyarlılığını önemseyen ve bu konuyu geniş kitlelere yaymayı amaçlayan kadın girişimcilerden oluşan KAGİDER Yeşil İş Çalışma Grubu’nun çevre konusunda çalışmalarını ve ürettiği projelerini içeren facebook  paylaşım sayfası yeni kurgusu ile başlatıldı.

Kagider Yeşil İş Grubu tüm sosyal medya kanallarını etkin kullanımını başlattı, aybaşında  blog sayfasını da açacak.Kagider Yeşil İş’in amacı,çevre duyarlılığının farkındalığını artırmak için, bildiğimiz, ama yapmadığımız, ya da hiç bilmediğimiz çok önemli konularda hatırlatıcı, öğretici, özendirici,yaptırıcı olmak ve bunu yaşam şekli olmasına çalışmak.

Çocuklarımıza, yaşanabilecek bir dünya bırakmak istiyorsak, bütün yapmamız ve yapmamamız gerekenler Yeşil Kagider  sayfalarında sizlerle paylaşılacak.

Siz de bize katılarak,ailenizde, evinizde, işinizde çevre için yaptığınız doğru faydalı pratik fikirleri  paylaşarak katkı verin, yemyeşil cennetler için birbirimize destek olalım.