Nimri Projesi İle Dünya Birinciliği

Bu gün yine Nimri projesini yazmak istiyorum. Sevgili Özgül Öztürk Aksu; Nimri projesinin neden birinci olduğunu aşağıda  yapılanları anlatarak özetlemiş…. En güzel böyle bir kararı hayata geçirmek. Niyet etmekle başlayıp, yola çıkıp her zorluğa göğüs gerip ortaya koymak… Harika bir örnek, gençlere, bizlere, dünyaya… 12961523_10153437449537539_4280435722620365253_nAyrıca ülkemiz için Özgül’ün köyü için harika bir tanıtım…Projede değerlere, çevreye sahip çıkma, beraberce bir şeyler yapma, paylaşma, katkı verme, destek olma, sanat, eğitim, ekonomi, tarih alanında çok güzel, çok keyifli  şeyler yapılmış, başlatılmış. Hem köylerimizin, hem hepimizin böyle bir uğraşa, ne kadar ihtiyacı var…  Belki bizimkiler; yani anneciğim ve babacığımın, çok seneler önce aileleri İstanbul’a  yerleşmiş, göç etmiş… Hiç köyümüz kasabamız neresi görmedim bilmiyorum. Ne yazık yapmışım, kardeşim ile gitsek görsek, hiç olmazsa diyorum. Fotoğraflar çeksek, hikayelerini, mutluluklarını, dertlerini  dinlesek,paylaşsak… bizim dedelerimizin, ninelerimizin, annelerinin, babalarının yaşadığı yerleri, anlattıklarını bulmaya izlerini sürmeye çalışsak…  Ya da yaşadığımız çevredeki en yakın köylerimizi keşfetsek, şu an da en kolay, en ulaşılır olanı ile başlamak umuduyla… Teşekkürler Özgül, tekrar tekrar teşekkürler… hepimizin gönlüne ışık oldun, taht oldun… sevgiler…

12931246_1111502482215224_8537491515496006441_nBeraberce bir şeyler yapmak, konuşmak, şarkı söylemek, üretmek, sonra beraberce kutlamak, sevinmek… Hem de doğduğumuz, ya da annelerimizin, dedelerimizin doğduğu topraklarda…Ve doğa yaşantısı içinde; doğayı koruyarak  bunları yapmak, birbirimize el vermek destek olmak…Hepimize iyi gelecek bir proje…belki bizler de bir yerlerden başlarız…12961568_10153612337818041_5853428073318656048_n

NİMRİ PROJESİ NEDEN
DÜNYA BİRİNCİSİ OLDU?..
* Köyün asırlardır NİMRİ olan adı, 1970lerde Pınarlar olarak değiştirilmişti..Bir kampanya başlatıldı ve köyün adı geri alındı.
*Köyün dayanışma kurulunda hiç kadın üye yoktu..Yeni bir yönetim oluşturuldu ve kadın sayısı 0’dan 9’a yükseldi. 9 kadın 9 erkekten oluşan kurulun başkanı da kadın seçildi. Kadın üye alımı arttırıldı..
* 6000 çam fidesinin ekim işçiliği, İMECE usulü tüm köylünün katkısıyla yapıldı..
* Kendi köyünde yaptığı karbon emisyon sıfır çalışmaları rol model alınsın diye bir Ege köylüsü Nimri’ye davet edildi..
* 69 adet çeşmenin haritada yeri belirlendi. 3 adedinin onarımı, İstanbul’dan gelen gençlerin gönüllü çalışmasıyla yapıldı..
* Şifalı bitkiler, kadim bilgiler atölyesi düzenlendi..
* Ekolojik Mimariye dair bilgilendirme ve sunum yapıldı..
* Story Teller Judith Liebe, köye davet edildi, çocuklara masal atölyesi düzenlendi.
* Çocuklara ayrıca resim atölyesi düzenlendi. Köyün ortak alanındaki birkaç duvarı boyadılar.
* Köye sanatçıların davet edilmesiyle, sanat çalışmaları düzenlendi.
* İstanbul’da kahvaltı oturumları, kültür etkinlikleri, kermes, kadınlar günü etkinlikleri, piknik organizasyonları yapıldı..
* Köylünün desteği ile gençlere eğitim bursları organize edildi.
* Her yaz köyde 1 hafta bir festival düzenlendi.
.* Yaz aylarında 250’ye yakın katılım sağlandı.
* Festivalin son gecesi, herkesin evde hazırladığı yöresel yemekler ORTAK SOFRA başlığı ile köyün ortak alanında hep birlikte şenlik havasında ve sazlı, türkülü bir eğlence ile beraber yendi, eğlenildi.
* Köyün yaşlılarıyla sözlü tarih çalışması başlatıldı.
* Yapılan etkinlikler ile dayanışma arttı ve her yaştan insanın katılımı sağlandı..
Özgül Öztürk Aksu

Ne Yapsam Nasıl Yapsam…

Bir zamandır, yazamıyorum, yazma enerjimi kaybettim.Ne yapsam, nasıl yapsam durumundayım…Ülkece yaşadıklarımızın olumsuz etkileri benim de kolumu kanadımı bağladı… Hele çocuk istismarları çok canımı acıttı. Bir de arkasından  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sema Ramazanoğlu’nun  şok beyanatı…

Benim söyleyecek ne sözüm, ne de yazacak yazım kalmadı. Her şey boş değersiz, faydasız gözüktü…Ben mutlulukları, güzellikleri, sevgiyi, dostluğu,umutları, başarıları  yazmayı, paylaşmayı seviyorum. Son zamanlarda yaşananlar, hepimizi  üzerimizden dev silindirler geçmiş gibi, mutsuz, tatsız, umutsuz yaptı. Bunları da söylemek istemiyorum. İçimdeki sevgiyi, ülkeme olan aşkımı, heyecanımı tekrar tazelemek, umutlarımı yitirmemek istiyorum. Sizlere yazarken her zaman ki gibi çoşkuyla, yazmak anlatmak, paylaşmak istiyorum.

 

Yazamadığım süreçte bol bol fotoğraf çektim, İnstagram hesabımı @meralvaruy da sıklıkla kullandım… Orada çok da bir şey  yazmadan; fotoğraflarımı  günaydın, sevgiler diyerek paylaşmaya çalıştım…12472417_1078505225521324_1876362173129879806_n

Sonra sevgili arkadaşım Özgül Öztürk’un önce Avrupa sonra Dünya birinciliği ve Özel juri ödülünü alan “Toprağın Kadınları” projesi ödülleri ile tekrar yazmak, bir yerlerden başlamak, bir yol bir çözüm bulmak istedim. Çok iyi değilim, çok mutlu değilim… Bir tarafım oldukça çok acıyor, kanıyor… Ama güzel şeylerin varlığı, birbirimize enerji, katkı olma duygusu  yine umutlandırıyor.

Nisan ayıyla harika bahar günleri başladı. Doğa her yerde kendini yeniliyor, çiçeklerin bazıları fışkırmış durumda… bazılarında tomurcuklar içinde her an açabilecek durumda…Güzel haberler de arka arkaya geliyor.

Canım arkadaşım Uğurkan Erez’in Fashion tv ve Fashion one tv ödül töreninde ” Ömür Boyu Meslek ve Onur” ödülü alması çok sevindirdi, mutlu etti…Gerçekten ne güzel bir onur ve gurur..Hep çok çalışan, çalışmaktan, başarmaktan mutlu olan, mutluluğunu kazandıklarını her zaman ailesi,yakınları, sevdikleri ile paylaşan, hep yardımsever, hep gönül dostu, duygulu hassas arkadaşımı ve onun etrafına saçtığı, yansıttığı çok güzel enerjiyi tekrar tekrar kutluyorum.Tanıdığım günden beri aşkla çalışan koşturan arkadaşımın bu uğraşları, çabaları katkıları  ömür boyu sürecek biliyorum…Ona çok yakışan bir ödül aldı…

Bir ara  düşünürdüm, başarı mı mutluluk getiriyor… Mutluluk mu başarıyı… Artık eminim…mutluluk başarıyı getiriyor. Her ne yaparsak yapalım, aşkla, gönülden sevgiyle, keyifle yapalım, o zaman mutluyuz ve de başarılıyız. Öyleyse umutlarımızı kırmadan aşkla yaşama devam…Paylaşacak güzellikler hala var…

 

Dünya Çevre Günümüz’de…

Bu gün Dünya Çevre Günü; ne kadar farkındayız? neler yapıyoruz? neler biliyoruz?yanlışlarımız? eksiklerimiz?

Bazen bu konuda çok ümitsiz oluyorum,bazen hoşuma giden haberleri görünce heyecanlanıyorum. Bu sene Dünya Çevre Günü de  mutsuz olduğum günlerdeyim. İstanbul’da çok yoğun bir kentsel dönüşüm içindeyiz.Özellikle Kadıköy çevresi zirvede; her yer yıkılıyor, yeni binalar yapılıyor. Bu bir şans olarak kullanılıp çevreye zarar vermeyen binalar yapılıyor mu? hayır. Tamamen kötü bir yenileme ile yeni binalar yapılıyor.Herkes sadece rant peşinde; bir kaç m2 daha büyük ev peşinde…Çok üzülüyorum. Yapılanların  hepsi gelecek nesillere, ihtişamlı sağlam binalar yapmak için. Ama gelecek nesillere , iklimi tamamen bozulmuş, yaşanamayacak bir dünya tasarladığımızın farkında değiliz.Yaşanacak bir dünya yoksa, güzel ihtişamlı evler, ne işe yarayacak anlamak zor, anlatmak daha zor. Ama güzel projeler, haberler de var. Ben onlara doğru yüzümü çevirerek, Dünya Çevre Gününüz Kutlu Olsun diyorum.

IMG_5130Umutla sevgiyle….

Yeni Bir Sistem Yaratalım…

syf.jpgSürdürülebilir Yaşam TV nin aşağıdaki filmi hepimizin bildiği gerçekler, ama, nelere mal olduğunu, bizi nasıl bir geleceğe götürdüğünü tam anlamakta zorlanıyoruz. İçinde bulunduğumuz sistemin bir parçası olarak, akışa kapılmış yaşıyoruz. Ama bu sistemi de insanlar kurduğuna göre yeni bir sistemi de başlatmak bizim elimiz de neden olmasın.Umutsuzluğa kapılmayalım, yeni bir sistem için elimizden geleni yapmaya devam edelim. Seyredin, seyrettirin derim.

http://surdurulebiliryasam.tv/film/seylerin-hikayesi-2

Solar Şarj İstasyonu Kadıköy’de

Kadıköy Belediyesinde süper bir uygulama başaltıldı. Kadıköy Gazetesi’nde yayınlanan,  bu çarpıcı haberi paylaşıyorum.1411201493017899Resim2
Sadece güneş enerjisi ile çalışan “Solar Şarj İstasyonu”,sayesinde Kadıköy Belediyesi’ne gelenler cep telefonlarını istasyondan şarj etmeye başladı.Solar Şarj İstasyonu,üzerinde bulunan güneş paneliyle güneş enerjisini bünyesinde topluyor.
 Mustafa SÜRMELİ

Kadıköy’de güneş enerjisiyle çalışan telefon şarj istasyonu hizmete başladı. Dışarıdan hiçbir elektrik bağlantısı olmayan, sadece güneş enerjisi ile çalışan “Solar Şarj İstasyonu”, Kadıköy Belediyesi’nin Hasanpaşa’daki merkez binasının bahçesine yerleştirildi.

1411201493017899Resim1 (1)Solar şarj istasyonu, üzerinde bulunan güneş paneliyle güneş enerjisini bünyesinde depoluyor. Depolanan güneş enerjisiyle cep telefonları veya USB ile çalışan tüm elektronik aletlerin ücretsiz şarj edilmesi sağlanıyor.

İstasyonlar, güneşli zamanlarda biriktirdiği elektrik enerjisiyle gece veya güneşsiz günlerde de hizmet sunabiliyor. Ayrıca deprem gibi olası doğal afetlerde yaşanan genel elektrik kesintilerinde de hizmet verecek özellikte olması solar şarj istasyonlarının önemini ortaya koyuyor.

Projeyle doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve karbon salınımının azaltılması amaçlanırken, yenilenebilir enerji kaynaklarına ne kadar kolay ulaşılabileceğine de dikkat çekiliyor.

 

1411201493017899Resim3AMAÇ KADIKÖY’E YAYMAK

Kadıköy Kent Konseyi Çevre ve Altyapı Grubu Başkanı Songül Demirel, olası afetlerde yaşanan enerji kesintilerinde haberleşmeyi sağlamak amacıyla Kadıköy’de parklar ve toplanma alanlarına bu tür şarj istasyonlarının yerleştirilmesini amaçladıklarını söyledi.

Güneş enerjisiyle çalışan cep telefonu şarj istasyonlarını sosyal sorumluluk projesi olarak İzmir ve Ankara’da hayata geçiren Filli Boya firmasıyla temasa geçtiklerini belirten Kadıköy Kent Konseyi Çevre ve Altyapı Grubu üyeleri, pilot projeyi Kadıköy geneline yaymak istediklerini belirttiler.

Çevre ve Altyapı Gurubu Kadıköy’de çevrenin korunması adına farklı konularda çalışmalarını sürdürüyor.