Kasım ayının heyacanla beklenen ve çok güzel geçen davetinde , Kagider üyesi ve milletvekili arkadaşımız sevgili Belma Satır bizleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı. 47 Kagider’li arkadaş hep beraber sabah gidip akşam döndüğümüz bu güzel günde hava da çok güzeldi, Belma’nın bize yaptığı programda çok güzeldi. Daha önce meclise gidip görmeme rağmen bu sefer, benim için de, arkadaşlarım içinde çok farklı bir ziyaret oldu. Çünkü sevgili Belma bizleri gezdirirken, binanın tarihi ve mimarisi ile de ilgili çok güzel bir sunum yapıldı. Bu konuda bizleri aydınlatan , gezi organizasyonununda başından sona bizlerle olan Hasan Bey’e ve Murat Bey’e çok teşekkür ediyoruz.Ben de şuanda 3. binasında bulunan TBMM sini davetini, çektiğimiz fotoğraflarla anlatırken, mimari bilgileri de çok keyifle ekledim.
İlk Meclis Binası
Çatı kiremitleri bile döşenememiş olan yapının tamamlanıp, meclisin çalışabileceği hale getirilmesi için Ankara halkı her manada özveri ile çalışmış. 23 Nisan 1920′ de, okullardan toplanıp getirilen sıralara oturan mebuslar, kahvelerden devşirilen gaz lambaları ışığında, Kurtuluş Savaşı’ nın yönetileceği ve Cumhuriyet’imizin temellerinin atılacağı süreci başlatmışlar. Kuvay-i Milliye dönemi bu çatının altında geçirilmiş. Cumhuriyet ve Ankara’ nın başkent olması bu binada ilan edilmiş.

2. TBMM Binası
Bina, Birinci Ulusal Mimari Dönemin en seçkin örneklerinden sayılıyor. Cumhuriyet tarihimizin en renkli ve önemli parlamenter olaylarının yaşandığı yer olması ve Atatürk’ ün, her biri yeni devrimler ve atılımları müjdeleyen konuşmalarını bu meclisin kürsüsünden yapmış olması önemli. Bina çok partili demokrasiye geçişin bütün sancılarını da yaşamış, ayrıca Atatürk, Büyük Nutkunu bu kürsüden okumuştur. 1961 yılının Ekim ayına kadar 36 yıl TBMM olarak kullanılan bina şimdi Cumhuriyet Müzesi’ dir.
Şimdiki bina;23 Nisan 1920’de Milli Egemenlik ilkesine dayalı olarak kurulan Meclisin üçüncü binası. Mimarı, 1938’de açılan proje yarışmasını kazanan Avusturyalı Mimar Prof.Clemens Holzmeister(1186 – 1983)’dir. Prof. Holzmeister aynı zamanda başkent Ankara’daki pek çok Devlet yapılarının da mimarı.
Aşağıdaki fotoğraflar ve onların altındaki yazılar daveti, aradaki yazılar ise, meclisin mimari ve tarihi özelliklerini anlatıyor. Bize anlatılanları sevgili Belma’dan rica ettim, o da hemen ilgilendi ve gönderdi.Ben de sizlerle paylaşıyorum.

Meclis gezimiz önce Meclis Başkanımız, Cemil Çiçek’i ziyaretle başladı. Sayın Başkan bir gece önceki sabaha kadar süren çalışmalara, ve yoğun programına rağmen bize vakit ayırabildi. Sevgili Belma ve sevgili başkanımız Gülden Türktan ziyaret sebebimizi anlattılar.Kısa ama çok, hoş geçen sohbette, kadınlarımızın siyaset içinde bulunmalarının ne kadar değerli olduğu hep beraber dile getirilirken, Belma esprili bir şekilde “Ben koltuğumu bırakmam, ama siz de buyrun”; diyerek farklılığı ve açık sözlülüğünü gösterdi. Sayın Cemil Çiçek’de;” Siyaset mahşere kadarmış.” yorumuyla destek verdi.Sevgili Belma daha sonra bütün katılan arkadaşların adına hazırlattığı ve Sayın Cemil Çiçek’in imzaladığı birer TBMM ZİYARET BERAT’ı bizlere vererek hepimizi çok mutlu etti, ödüllendirdi.

26 Ekim 1939’da inşaatına başlanan Türkiye Büyük Millet Meclisi 6 Ocak 1961 tarihinde hizmete açılmış. 475.521 metrekarelik bir arazi içinde bulunan Meclis, ana binasının yerleşim alanı ise 19.372 metrekare. TBMM binasının mimari özellikleri ve genel yapısı itibariyle, Türkiye Cumhuriyetinin gücünü ve ölümsüzlüğünü simgeleyecek biçimde, ağır başlı, sağlam ve dayanıklı nitelikte tasarlanmış.

Hep beraber fotoğraf karelerinden biri
Tüm mekanlarda anıtsal, dengeli ve üç boyutlu bir düzenleme ele alınmış. Yapının tam ortasında ve arazinin en yüksek noktasında, büyük toplantı salonlarının olduğu merdivenli ve sütunlu girişi ile ana kütle yer almakta.
Ön cephede birbirine parallel iki sıra halinde yanlara uzanan kanatlar ve bu kanatları birleştiren köprüler bulunuyor. Meclis kampüsüne girişler sağ ve solda Atatürk Bulvarı ve Dikmen Caddesi üzerindeki ana kapıdan yapılıyor.
Meclis ana binasının kuş bakışı görünümü de millet kucaklayan bir yapıya sahip. Türkiye Büyük Millet Meclisi sembolik şekilde tüm ulusa kollarını açıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin içinin ve dışının yapımı ile ilgili kullanılan her malzemenin, verilen her şeklin mutlaka bir anlamı bulunuyor.

Belma hepimizle ayrı ayrı ilgilendi,resimler çektirdi,sohbet etti,harika bir davet sahibi oldu, ama yine de, en genç konuk, herkesin sevgilisi Miran farklı idi diyebilirim.
GENEL KURUL SALONU
Genel Kurula açılan toplam 27 tane kapı var. Milletvekillerin kulis yerleri olan bu galerilerin çevrelediği orta mekanda ise Genel Kurul Toplantı Salonu bulunmakta.
Toplantı salonunda üyeler için 578 adet, dinleyici localarında ise 933 adet olmak üzere toplam 1511 adet oturma yeri var. Başkanlık kürsüsüne göre sol tarafta Başbakan ve Bakanlar Kurulu Üyeleri sağ tarafta ise Komisyon Üyeleri oturmakta. Yukarı sol taraftaki bölümde Cumhurbaşkanlığı, sağ taraftaki bölümde Kordiplomatlara ayrılmış localar, Askeri ve Mülki Erkan’a ayrılmış localar, Başkanlık kursüsünün tam karşısındaki bölümde ise basın mensuplarına, eski milletvekilleri ve aileleri ile vatandaşlara ayrılmış olan localar bulunmakta.

Meclis Şeref Kapısı’ndayız.
MECLİS ŞEREF KAPISI
Meclis ana binasında 5 giriş kapısı bulunuyor. Mimarı tam ortadaki kapının sütunun farklı tasarlayarak, en üst sağ ve sol köşesinde ay yıldız motifleri kullanmış. Kullanılan birbirine geçmiş sağlı, sollu ve altlı, üstlü hasır motifi çağdaş Türk Devleti’nin bölünmez bütünlüğünün simgelendiği bir sembol.
Diğerlerinden sütunlarıyla farklılaşan bu bronz kapı Meclis Başkanı ve Cumharbaşkanının giriş kapısı. Yanlardaki diğer kapıları milletvekilleri ve devlet protokolünde birinci derecede bulunan kişiler kullanabiliyor.

Meclis Lokantası anlatılanlardan çok daha şık ve gösterişli idi,yemekleri de çok lezzetli. Hep beraber, milletvekilleri ve misafirleriyle yemek yemek çok ayrıcalıklı idi. Ama ben, en çok masadaki kartların içeriğini beğendim. Çok örnek bir uygulama.
DAMLALI KAPI
Meclis binasında mimari üsluplar ve süsleme amaçlı motifler kullanılan bir diğer kapı “Damlalı Kapı” ya da “Salkım Kapı”. Sadece Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanının kullanımına açık olan bronz kapı. İki kanatlı ve her bir kanadında tarih sahnesinde yar almış 16 Türk Devletini sembolize eden damla motiflerine yer verilmiş. Tasarımını bizzat Prof. Holzmeister yaptığı bu motifler, Türk sanatında cam ve porselenden yapılan “Çeşmi Bülbül” ve “Zülfü aruz” vazolarında da karşımıza çıkmakta.

Genel Kurul Toplantı salonundayız, 16 muhteşem avizenin altında sevgili Belma bizlere bilgi veriyor.
AVİZELER
Genel Kurul Salonunun tavanında, Bohemya kristalinden yaptırılan 16 adet büyük avize bulunmakta. Bu avizelerin 16 adet olması, tarih boyunca yaşamış 16 Türk devetini sembolize ediyor.
Kullanılan bütün avizeler Prof.Holzmeister’in bürosunda özel olarak çizilerek, Çekoslovakya’da Bohemya kristalinden yapılmış.
Tören Salonunda bulunan Köpük Avize yakyaşık 7000 kristal küreden oluşan ve ölçüleri ile ülkemizde en büyük avizelerden nadide bir eser olarak karşımıza çıkıyor.
MERMERLER VE FİGÜRLER
TBMM’de Afyon’dan getirilen 36 çeşit mermer kullanılmış. Kullanılan mermerlerden artan parçalar özellikle zeminde oluşturulan çeşitli motiflerle değerlendirilmiş.
Birçok yerde başak motifleri kullanılmış, bu da Türkiye’nin tarımdaki etkinliğini vurguluyor. Stilize edilmiş arslan figürleri ise Anadolu’da Hitit döneminden beri kullanılan bir güç sembolüdür ve Cumhuriyet’in gücünü sembolize etmektedir.

Kahvelerimizi bu çok güzel bahçede içtik.
MİLLE EGEMENLİK MEŞALESİ
TBMM’nin açılışının 85.yılı anısına 2005 yılında Milli Egemenlik Meşalesi, Ankara’nın her yerinden görülebilecek şekilde Meclisin en yüksek noktası olan Kabatepe Parkı’nda yer alıyor.
Meşale “bereketli toprakları sembolize eden mermerden yapılmış başak zemin” üzerine konulmuş. Mermer üzerindeki platformda Yüce Önder Atatürk’ün “Egemenlik Kayıtsız Yartsız Milletindir” sözü ve ilk meclisin kurucuları olan 437 milletvekilinin isimleri yer alıyor.


Anıtın önündeyiz.
ATATÜRK ANITI
Atatürk’ün 100.doğum yıl dönümü münasebetiyle açılışı yapılan Atatürk Anıtı Atatürk’ün “Bağımsızlık ve Özgürlük benim karakterimdir” sözünü sembolize etmekte ve üç figürden oluşuyor.
Atatürk Figürü, Atatürk’ün atılımcı karakterini, elinde bayrak olan genç erkek figurü bağımsızlığı, elinde meşale taşıyan genç kız figure ise özgürlüğü simgeliyor.
TÜRK BAYRAĞI
Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının önündeki bayrak, hiçbir zaman inmez. (Türk Bayrağı Kanunu Madde 24)

MECLİS KÜTÜPHANESİ
Türkiye’de ilk defa meclis kütüphanesi girişimleri Osmanlı dönemine uzanmaktadır. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan TBMM ilk döneminde yaptığı hizmetlerden birisi de Meclis Kütüphanesini resmen kurmak olmuş.
Kütüphane koleksiyonunun çekirdeğini, Meclis-I Ayan ve Meclis-I Mebusan kütüphanelerinden intikal eden 5000 cilt, kitap, gazete, dergi ve tutanaklar oluşturuyor..

Kütüphanenin arşivlerinde Buğday ve Çörek otundan yapılan Atatürk Resmi ile kütüphanenin ilk açılışında verilen Halıdan yapılan Dünya Haritası bulunuyor.
Kütüphane’de Meclis-I Ayan ve Meclis-I Mebusan ile TBMM Genel Kurul tutanaklarının tamamı mevcutmuş.

Bu çok özel davette, Nuran Evrensel ve Şenda Tüfekçioğlu, ile bahçe keyfinde,

Sevgili Belma,sevgili milletvekilim, çok sevdiğim, sevdiğim kadar da, çalışkanlığına, disiplinine,azmine hayranlık duyduğum, saygı duyduğum arkadaşım.Kagider’in ilk kadın milletvekili, seninle gururluyuz. Hiç unutmayacağımız anılarla dolu, aynı zamanda eğitici,bir buluşma oldu.Hepimizi çok iyi ağarladın, çok ilgili ve özenliydin.Bu çok güzel değerli, davetin için çok, çok teşekkürler.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...