Sonbahar Hüznüne Eklenenler

Ayrılalı sadece iki saat oldu, henüz sabah olmadan biriciğimi, canımı,uçağa yolcu etmek için yola çıktık.Arabada yan yana güzel kokusunu tatlı sıcaklığını hissederek gittik. Hem hiç gitmesin, hem uçağı kaçırmasın duyguları ile. Ama gitti, tarifsiz  bir sızı, hüzün, boşluk bırakarak.Her seferinde olduğu gibi gözden kaybolana kadar, bakmaktan başka hiçbir seçeneğimin olmadığı anlar yine yaşandı. Sonra  hala hissedebildiğim, sıcaklığını,  burnumdaki kokusunu saklamaya çalıştım. Onları biraz daha üstümde tutayım istedim. Uzun süre de sıkı sıkıya tuttum, başardım. Ama bir müddet sonra ısısını da kaybettim. Bütün vücudum, soğudu, hüznümle baş başa kaldım. Sanki şehir boştu, yollar boştu. Ama kokusu hala benimle, onu uzun süre tutacağım, evde onun kokusu, parfümü, allığı benimle bir daha sefere görüşene kadar idare etmeye çalışacağım.

DSC_0329

Çocukları,  uzakta olanlar beni çok daha iyi anlıyordur, her gelişlerinde büyük heyecan, dönüşlerinde kocaman bir boşluk, ve hüzün, bir de geçirdiğimiz çok güzel günlerin, saatlerin anıları, durduk yerde beni kocaman gülümseten, sonra da hemen arkasından, gözlerimi yaşartan anılar…

Sağlıkla gitsinler, mutlu oldukları yerde olsunlar,diyecek yapacak başka hiç bir şey yok.

 

Gelecek Sizlere Emanet

Mezuniyet törenleri hayatımızda çok önemli anlar, günler. Bu sene yeğenimin İstek Vakfı, Özel  Atanur Oğuz Anadolu Liseleri  mezuniyet törenine katıldım. Klasik diploma alma, kep atma, bayrak teslim etme, and içme töreni. Hep bu tür törenlerde çok duygulanıyorum, ve bol bol ağlıyorum. Yine aynı şekilde duygulandım, ve bol bol, burnumu çeke çeke ağladım.

Tören konuşmaları başladıktan sonra, Atatürk’ün geleceğimizi gençlere emanet ettiği,söyleminin aktarıldığı ve  gençlerin de bu sorumluluğu alacak, ve taşıyacaklarına dair sözleri, söylemleri, başladığı anda; ben ağlamaya başlamıştım..Nasıl ağlamam bu gencecik pırıl pırıl çocuklarımız, kendi ve ülke gelecekleri için, artık sorumluluk alacak. Evet Atamız diyor ki, ey Türk Gençliği gelecek sana emanet, gerekeni yap, (her şartı da tek tek anlatarak) zorda kalırsan da korkma, her şartta seni güçlü kılacak genler sende mevcut. Nasıl açık bir anlatım, nasıl güzel bir söylem,nasıl detay, detay,tanrım sen ne büyüksün, şükürler olsun ki her dönem her an bize yol gösteren mucizevi bir liderimiz var.Gençler de büyük bir çoşkuyla, Atalarına söz verdiler. Kendi söylemleriyle gelecek günlerde,neler yapacaklarını, tüm öğretmeleri, veliler, misafirler önünde bir kez daha tekrarladılar, and içtiler. Sonra İstiklal Marşımızı hep birarada söyledik. Bu duygusal anları kızımda da oğlumda da defalarca yaşadım. Tören sırasında hep onların diploma törenleri, heyacanları gözümün önündeydi.Lise biterken, Üniversite biterken bambaşka heyacanlar, duygularla biraz daha hayatın içinde kendileri için ve ülkeleri için sorumluluk aldılar. Şimdi sıra yeğenler de.

Mezuniyet törenlerinin bütün okullarda yapıldığı bu ay, Güler Sabancı ve Rahmi Koç‘un sahip oldukları  okullarının  mezuniyet törenlerinde yaptıkları konuşmaları gazetelerden okudum,ve çok  beğendim, sevgili gençlerle de  paylaşmak istedim. Bunu da en sevdiğim gazeteci ve yazarlardan olan Güngör Uras‘ın yazısı ile aktardım.

“Batı ülkelerinde ve özellikle ABD’de üniversitelerin mezuniyet törenleri önemlidir. Bu törenlerde sektöründe öne çıkan isimler öğrencilere öğüt verir.

Bizde de vakıf üniversitelerinin mezuniyet törenlerinde bu tür konuşmalar yapılır oldu.
Koç Üniversitesi ile Sabancı Üniversitesi mezuniyet törenlerine ve bu törenlerdeki konuşmalara önem veriyor.

İki üniversitenin bu yılki mezuniyet törenlerinde Rahmi Koç ve Güler Sabancı konuştu.


Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Rahmi Koç, “Bir taraftan global dünya diyoruz, diğer taraftan da her ülke kendi bacağından asılmak durumunda kalmıştır, kendi menfaatlerini korumak, kendi politikasını çizmek, kendi kendine ayakta durmak mecburiyetinde bırakılmıştır. Dolayısıyla dikkatli olmanız, hadiseleri yakın takip etmeniz, hata yapmamaya özen göstermeniz ve fırsatları kaçırmamanız lazımdır.

Avrupa, kendi açtığı yaraları sarmaya çalışmaktadır. Amerika iç politika ve bozuk bilanço ile bocalamaktadır. Serbest piyasa ekonomisinin itici gücü Amerika, Avrupa ve Japonya bugün ayakta durma sıkıntısı çekmektedirler. Global sağlık sorunları ve iklim değişiklikleri başlı başına bir dert olmaktadır” dedi.

Sabancı Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde ise Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Zorluklardan fırsatlar yaratmayı düşünün, fırsatlarda zorluklar aramayın” diye konuştu.
Güler Sabancı öğrencilere hayatla ilgili şu tavsiyelerde bulundu: “Karşınıza çıkan fırsatlara sahip çıkın, kıymetini bilin, değişimden korkmayın, özgür düşünme, ön yargısız farklı düşünce ve görüşlere açık olma, üniversitemizin sizlere kazandırdığı en önemli özelliklerdir. Esnek olun, değişimi yaratın ve yön verin. Geleceği düşünerek kendinizi geliştirmeye devam edin, her zaman pozitif olun, zorluklardan fırsatlar yaratmayı düşünün, fırsatlarda zorluklar aramayın. Üniversitenizde kazandıklarınızla ikliminizi gittiğiniz yerlere taşıyın. Şayet hangi limana gideceğinizi bilmiyorsanız hiçbir rüzgar sizler için doğru rüzgar değildir” dedi.

İki üniversitenin mütevelli heyetlerinin başkanlarının konuşmalarında ağırlık taşıyan nokta küresel kriz.

Rahmi Koç, küresel liderlerin krizleri önleme veya çözmede güçsüz kalmalarına dikkati çekiyor. Gemisini kurtaran kaptandır deyiminin önemini vurguluyor.

Güler Sabancı ise geçlere zorluklardan korkmamalarını yılmamalarını, kendilerine bir hedef belirleyerek o hedefe ulaşmaya çalışmalarını söylüyor.

Bunlar belli deneyim sahipleri için olağan sayılacak gerçekler. Fakat hayata yeni atılan gençler için bu tür öğütler çok önemli. Hele bunları ifade edenler hayatta başarılı olmuş kişiler ise.”

Engin’im arkadaşlarının ortasında, çok mutlu, Üniversite İmtihanlarının neticesinden umutlu, biz de gelecek onlarla daha güzel olacak diyoruz artık.

Her zaman sohbetine, özellikle genel kültür, spor, felsefe, konularındaki bilgisine, hayran olduğum, çok sevgili yeğenim de artık hem Üniversite okuyacak, hem de hayatın biraz daha içinde yaşayarak eğitiminin son dönemine başlayacak.Onu tekrar tekrar tebrik ediyorum, ve resimdeki gibi hep gülen, güldüren mutlu bir gelecek için, hem kendisi adına, hem ülkesi adına  marş marş diyorum.
________________

Anneler Günü Yine Şampiyonluk

2007 de Amerika’da,anneler gününü Laguna Beach Las Brisas’da Başak’la  kutlamışdık.

Onun U.S.C mezuniyet töreni için bir gün önceden Amerika’ya uçmuşduk. Türkiye’de ligin son maçları henüz oynanmamıştı. L.A de Cumartesi sabah mezuniyet töreni, pazar sabahı maçlar ve anneler günü kutlanacaktı. Cumartesi mezuniyet töreninde, her taraf okulun renkleri ile Sarı Kırmızı idi. Her yer, bahçeler, çiçekler, balonlar.Tören resimlerimiz  sarı kırmızı   renklerle başka keyifli neşeli, oldu.                                                 Anneler gününde  brunch için, okyanus sahilindeki bu çok sevdiğim Mexico restoranta gitmeyi çok önceden kararlaştırmıştık, ve Başak rezarvasyon yapmışdı. Brunch’dan önce de sabahın  erken saatlerinde,  ligin son  maçlarının nerede seyredileceği programı da  belli idi.

Necil USC mezuniyet  töreninde  sarı kırmızı renklerle bol bol poz verdi.

Maçların sonunda da o müthiş sonuç ve şampiyonluk, tabi, Necil’in forması da bavulda hazırdı.                                                                                                                             Türkiye saatiyle Pazar akşamı,Los Angeles saatiyle Pazar sabahı. Maçlar biter bitmez,çok büyük bir mutluluk ve çoşkuyla ,Laguna Beach Las Brisas daydık.                                                                                       Başak’ın mezuniyeti, şampiyonluk, ve anneler günü süper üç kutlama için

Bu sene de benzer  bir programı   Mehmet ve Ezgi ile yaptık.Hafta başında, Mehmet’in çok önemli bir başarısını kutlamak ve anneler gününde de birarada olmak için, pazar sabahı buluşmaya karar vermiştik.

Bu sefer formayı giyen Necil değil, minik prensdi.

Cumartesi akşamı şampiyonluk da gerçekleşince yine üç süper kutlama için bu sefer Mehmet ve Ezgi’nin organizasyonu ve davetiyle Nişantaşında Hardal’da bruchdaydık.

Bu sene Başak çok uzaklarda, biz buradaki aşklarımla Mehmet Ezgi, Aslan ve adaşım, canım, Meral ile kutladık.                                                   Las Brisas da şampanyalı,özel kokteyleri ile, tropik ve Mexico mutfağı karışımı bir menü vardı.                 Hardal’da ise, enfes menemenli, peynirli, çaylı  simitli,Türk Kahvaltısı, yanında her çeşit meyva , sonunda mutlaka,bizlere  Türk Kahvesi, ve diğer kahveler ile klasik kahvaltı yaptık.

Kahvaltılarda en önemli ortak özellik her yerde bol bol çiçeklerin olmasıydı.Her çeşit, her renk harika çiçekler.                                                       Mayıs ayının harika gülleri, papatyalar,frezyalar, orkideler, hem mekanlarda, masalarda, hem de çocuklardan annelere hediyelerinde. Çiçeklerin hepsi,çok çekici, çok zarif, çok gönül okşayıcı idi.                                 İki buluşmada da, en büyük mutluluk,sevdiklerimizle, çocuklarımızla  beraber olmak, onların başarıları  ve ortak aşkımız, Galatasarayın Şampiyonluğunun birarada kutlanması oldu.

Sabahın erken orjinal kahvaltısını da annemle yapmışdım.

Annem de kendi yetiştirdiği, taze otlarla çeşitlendirilmiş,nane, maydanoz, dereotlu, tam bir Akdeniz kahvaltısı hazırlamıştı. Onun masasında da, menekşeler vardı. Ben de istediği ortancaları götürdüm.   Yine konuşulan, kutlanan en önemli konu şampiyonlukdu.                         Anneler için çocuklarıyla yapılan herşey  çok değerli, çok keyifli, ortak aşkları Galatasarayın şampiyonluğunu kutlamak ise çok daha çoşkulu, duygulu, heyacanlı.                                                                                                           Teşekkürler çocuklar, bana harika  günler,duygular yaşattınız, hiç unutamayacağım, güzellikte…herşeyimsiniz, canımsınız, sizleri çok seviyorum.Teşekkürler Galatasaray sen, en büksün, ailemizin ortak aşkısın,

Galatasaray  şampiyonluğu, tüm Galatasaraylı annelere EN GÜZEL ARMAĞAN oldu.

Anneler Günümüz Kutlu Olsun

Özel günlerden çok, her an sevgimizi paylaşmayı değerli bulanlardanım.

Canım annem, canım kızım, onlarda birbirlerini çok seviyorlar.

Anneler günü olsun, babalar günü olsun, sevgililer günü olsun,yılbaşı olsun, her an yaşanılan, çok güçlü duyguların özel bir günde ayrıca kutlanmasından, tüm dünyada hep birlikte düşünülerek, kutlanarak da hatırlanmasından  da ayrıca mutluluk duyuyorum.

 Anneler ve Çocuklar…… Canlarım, aşklarım,kızım,oğlum, gelinim, annem,İsmihan

Kim sevildiğini hissetmekten, hatırlanmaktan,kutlanmaktan hoşlanmaz ki.En önemlisi de sevildiğini, hissettirmek, hatırlamak, kutlamak, mutlu etmeye çalışmak. İlla sizin biyolojik, ya da aile bağları ile  anneniz, babanız  olması, şart değil, ya da illa beraber olduğunuz sevgiliniz,eşiniz olması şart değil. Kutlamaya değer çok güzel sevgilerimiz var.

Annem ve Minik Prensim 

Bildiğim en önemli gerçek, severek, sevgili olunuyor.Karşılıksız seviyorsunuz, bir şey beklemeden, yürekten. Hissediyorsunuz, o güzel çoşkuyu , sonra da hissettiriyorsunuz, ama sizin olsun diye değil, illa size de sevgi olarak geri dönsün diye de değil, ama o da sevildiğini hissetsin,bilsin. Bu güzel sıcacık duygu ona da iyi gelecek, kendini iyi  hissettirecek, evrene de sevgi ve güzellik olarak dönecek.

Annem ve çiçekler, en sevdikleriyle Romantika’da

Sevmek hepimizin ilacı, kurtarıcısı,en değerli duygusu.                                                           Anneciğim anneler günün kutlu olsun,

Büyük Aşkımla Buluşma, Mini Seyahatname

Başak’la  Sandiago’da Seaworld’de

Anne kız, birbirinden çok uzakta yaşamak, senede bir ya da iki kere görüşebilmek,aranızda okyanuslar olması, nasıl bir duygu anlatmayacağım. Nasıl buluşuyoruz, buluştuğumuzda neler yapıyoruz, onları yazacağım.

En sevdiğinize kavuşmak için saatlerce uçmak, sonra  her seferinde değişik bir saatte bir havaalanın da, ya da otelde, ev de, buluşma.Buluşulan yerde en yakın dostlarla, çiçeklerle karşılama,ya da,olabiliyorsa, ailece  toplanıp kutlama.Tüm ailenin bir noktada toplanıp yaptığı programlar, seyahatler, yemekler……Tüm sevgililerimle birarada kutlamak, paylaşmak

Bazen, onun yaşadığı Los Angeles ‘de bazen İstanbul’da, bazen Bodrum’da bazen arada bir yerde, Paris’de, Newyork’da, Miami’de Boston’da.

Tüm ailenin Başak’ın gelişiyle Bodrum’daki evde  toplantığımız  sabah üç aşkımla  birarada

Bavullardan çıkan sürprizler, önceden yapılmış programlar, hem en sevdiğine kavuşmak, hem seyahatin tatilin müthiş büyüsü, hem tüm aile, sevgililerimle birarada olma.  Bazen de İstanbul’da ya da Los Angeles da buluşup, yepyeni noktalara,belki  Avrupa’da,Akdeniz’de belki Amerika ‘da farklı noktalara, yolculuklara, devam etmek.

Başak’la Santorini’de

İkimizin de en çok sevdiği şeyler.Seyahat etmek, konserlere, showlara, tiyatrolara,etkinliklere  gitmek,  sanat eserleri, müzeler, tarihi yerler, gezmek, her nerede olursak olalım,doğa da yürüyüşler yapmak,  lezzetli yemekler yemek, şaraplar tatmak, sonra da beraberce,kolay keyifli atıştırmalıklar, yemekler,  yapıp misafir davet etmek.Aylar öncesinden hazırlanan, programlar, alınan show, tiyatro, konser biletleri, yemek rezervasyonları, ya da son anda ilave edilen, kuyruklara girilip alınan gösteri biletleri,nerede yemek yenilecek, ne yenilecek, kim çağrılacak,menü ne olacak, kimlerle buluşulacak, listeleri, organizasyonları.

Çok seviğimiz  Neslihan ve Allen ile  Los Angeles’de

Zaman kısıtlı, gönüller çok şeyi birarada yapmak, göstermek, paylaşmak  isteyince başka şansı yok.

Los Angeles’de USC diploma töreninde Necil, Başak, ben

Törenlere, kutlamalara,  koşmak, belki yılbaşıları veya  doğumgünleri birarada olmak,sürpriz partiler yapmak, yeni doğumlara koşmak, paylaşmak, birarada olmak,

Üç aşkımla yılbaşında İstanbul’a bizim evde

Tabi, beraberce alışveriş merkezlerine, butiklere, outletlere gidip alışveriş yapmak, mutlaka marketlere, doğal, otantik  pazarlara,   gidip, her nerede olursak olalım yiyecekler almak.

Miami Key West’te Kuba restorant da doğum günü kutlamasında

Karşılaştığımız olaylarda, herşeye çok kolay gülebilmek, bol kahkahalar atmak,şakalar, taklitler yapmak,                                                                                                              Dünyanın neresinde olursak olalım, önce kocaman aşkımın maç seyretme, trafiğini ayarlamak, yolculuk anında önceden tespit edilmiş, özel noktalarda                                                                                          durup, maçları seyretmek, şampiyonlukları kutlamak,

Laguna Beach’da anneler günü sabahı Galatasaray Şampiyonluk kutlaması birarada

Ev de olduğumuz zamanlar film alıp seyretmek, her zaman her yerde müzik dinlemek, birbirimize beğendiğimiz müzikleri dinletmek,paylaşmak,  yine her nerede olursak olalım, oradaki dostlarla sevdiklerimizle buluşmak programlar yapmak, güzel yemekler,sofralar düzenlemek. İlla saatlerce kitap CD bakmak, almak, mutlaka her an her yerde dergiler almak okumak.

Las Vegas’da 

Araba ile yolculuk’a çıkarken, sevdiğimiz, sandviçler, meyvalar, kahveler hazırlamak. Beraberce kuaförlere, güzellik salonlarına uğrayıp kendimizi şımartmak, hepsi mutlaka her buluşmanın olmazsa olmazları. Ama ben yine de uzaklarda yaşayacağına,yakınımda  olsaydı, diyenlerdenim. Belki aynı şehirde yaşasak bu kadar çok zaman birarada olmayacağız bile, belki bu kadar zamanın değerini bilmeyeceğiz,ama o özlem, iç sızlaması var ya, belki aşkları, aşk yapan, ıstırab, ama yine de, çocuklarımız nerede mutlularsa orada olsunlar diyoruz, onların adına bunu istiyoruz, ama………….

Başak’la Ezgiler’de 

Şimdi yaptığımız programlarda,  beraberce resim  çekme var, belki resim çekme turları yapacağız.Bakalım günler neler getirecek bu gün bendeki yansımaları böyle, yürek sızıları,  çok güzel anılar, önümüzdeki günlerde ki yeni buluşmaların heyacanı, çok büyük, özlem, özlem, özlem…….                                                                                    Hepiniz, hepimiz bir an önce sevdiklerimizle olmamız dileğiyle, sevgiler, sevgiler